16 -23 Ağustos Hacı Bektaş-i Veli’yi Anma Haftası

Bu topraklarda yaşamış, ilmi ve felsefesiyle iz bırakmış dervişler arasında akla ilk gelenlerden olan Hacı Bektaş-ı Veli için yapılan anma haftasının tarihi, yeniden 16 Ağustos olurken bu günün başlangıcı olan 16-23 Ağustos Haftası da aynı şekilde Hacı Bektaş-ı Veli Anma haftası oldu. Son yapılan yerel seçimlerin ardından Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesine belediye başkanı olarak seçilen Arif Yoldaş Altıok, iş başı yaptıktan sonra toplanan Belediye Meclisi ile birlikte bu kararı aldı. Hacıbektaş Belediyesi’nin Hacıbektaş Veli Anma ve Kültür Sanat Etkinlikleri hakkında güncel durum ve programı, sizlere yazımızın son bölümünde aktaracağız. Hacı Bektaş-ı Veli’nin hayatı, sözleri ve felsefi hakkında ise geçen yıl yine bu sayfalarda detaylı bir yazıyı sizlerle paylaşmıştık. Yazıya şu linkten ulaşabilirsiniz. Şimdi gelin önce anma etkinliklerinin de yapıldığı Hünkar Hacı Bektaş-i Veli Dergahı ile ilgili bilgilere bakalım ve bir yandan da Hacı Bektaş Veli’yi anmak aslında nelere tekabül ediyor biraz da bu soruya yanıt bulmaya çalışalım.

Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı Hakkında

Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde yer alan bu dergah, Hacıbektaş’ın hatırası açısından da merkez görevi görüyor. Pir Evi olarak adlandırılan Hacı Bektaş -ı Veli dergahının tarihçesine bakıldığında ise 13. Yüzyılda yaşamına başlayan ve gelişimini yaklaşık 600 yıl boyunca sürdürerek 20. Yüzyıl yani 1900’lerin ilk çeyreğine kadar devam ettirdiği söylenebilir. Dergahın, tarihselliği, anlamı ve temsil ettiği felsefenin değeri yani toplamda maneviyatı gibi maddi anlamda mimarisi ve iç yerleşimi de oldukça karmaşık ve dikkat çekici. Bir tarikat külliyesi olarak da kavramsal tanımlaması yapılabilen Hacıbektaş-ı Veli Dergahı, Türk mimarisinin kataloğunda da kendisine değerli bir yer buluyor. Daha önceki yazımızda bahsettiğimiz bugün Hacıbektaş olarak anılan ilçenin ismi, dervişin buraya geldiği zamanlarda “Sulucakarahöyük” olarak geçiyor. Kendisinin ilmini ve felsefesini demleyip dağıttığı bir zaviye hüviyetinde olan yapı, vefatının ardından Balım Sultan’ın şeyhliğinde yönetilip geliştirilirken aynı zamanda Bektaşiliğin yayılmasında da merkez rolü görmüş.  O dönemde Osmanlı Sultanı II. Bayezid’in de desteğini alan dergaha Osmanlı’nın askeri kuvveti olan Yeniçeri Ocağı’nın bağlı olması da elbette genişleyip güçlenmesinde büyük rol oynamış.  Yukarıda sözünü ettiğimiz 20. Yüzyılın ilk çeyreğine kadar kendisini geliştirmesinin ise politik bir nedeni var. Osmanlı’da çok ciddi reformlar ve dönüşümler gerçekleştiren Padişah II. Mahmut, Yeniçerilerle girdiği mücadeleden galip ayrılınca Bektaşilik de Saray tarafından lağvolunur ki bu tarih 1826’ya tekabül eder. Ve bu tarihten sonra hatırasına istinaden Bektaş-ı Dergahı yıkılmayarak Nakşibendiyye tarikatına devredilir. Osmanlı’nın Batılılaşma hareketlerinin başlangıçlarından olan Tanzimat Fermanı sonrasında ise dergah/külliye yeni yapılar ve onarımlar geçirerek gelişimini devam ettirir. Cumhuriyetin ilanı sonrasında ise 1925 yılında çıkarılan “Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması” yasası ile dergah kapatılır ancak içindeki eşyalarla değerli eserler, Ankara Etnoğrafya Müzesi’ne taşınır. 1958 yılında Demokrat Parti döneminde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onarımına başlanan dergah, 1959 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından devralınmış ve 1964 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde birçok padişahın ilgi gösterdiği ve yardım yaparak onarım ile gelişimine katkı sağladığı dergahın, girişte bahsettiğimiz karmaşık ve özgün mimari yapısına da bir göz atalım.

Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi Mimari Özellikleri

Bugünkü geniş ve kapsamlı haline istinaden dergaha, külliye tanımı yapılıyor. Külliye genel olarak üç ana bölümden oluşuyor. Nadar Avlusu, Dergah Avlusu ve 3. Avlu etrafındaki yapılar. Buradan da anlaşılacağı üzere üç avlulu bir yapı olarak söz edilebilir. Yapılar ve külliye sıfatını hak eden birimler, bu 3 avlu etrafında konuşlanmıştır. Tüm yapının başlangıcı olan Pir Evi içinde ciddi bir nizam vardır. Burada mihman evi, ekmek evi gibi içinde Bektaşiliğe ait değer ve sözler barındırmaktadır. Her birim kendi içinde ayrı birer ocak olarak organize olmuştur ama tamamı Pir Evi postnişine bağlıdır. Bu sözünü ettiğimiz Pir Evi ve birimlerin çevrelediği avlu, Dergah Avlusu olarak geçer.  Diğer avlu olan Nadar Avlusu, uzaktan gelen misafirlerin ağırlanması için tasarlanmış ve girişinde geleneksel Osmanlı mimarisini yansıtan, adına Çatal Kapı denilen bir kapıdan girilerek ulaşılmaktadır. Nadar Avlusu etrafında konuşlanan birimler, misafirlerin ağırlanmasına yönelik olduğu için servis birimleri olarak işlev görür. Burada misafirhane, ahırlar, aşevi, kiler, fırınlar yer alır. Yoldan gelen misafirlerin bu birimlerle ihtiyaçları karşılanır ve karınları doyurulur. Diğer yandan gusülhane ve çamaşırhane olarak da yine ayrı ayrı birimler, Nadar Avlusu çevresinde yer alır. Avlunun bir yanında Üçler Çeşmesi bulunur ve üzerinde Hüseyni ismi verilen bir Bektaşi tacı yer alır. Özetlemeye çalıştığımız gibi çoklu, karmaşık ama kendi içinde de bir o kadar kati bir nizama sahip olan bu 700 yılı devirmek üzere olan Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi’ni Nevşehir tarafına yolunuz düşerse ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

Hacı Bektaş-ı Veli’yi Anmak

Kafkaslardan Anadolu’ya gelen bir İslami felsefe öğretisini, Anadolu içindeki gerçeklikle harmanlayarak büyüten Hacı Bektaşi Veli, bugün hala kendisini yaşatan Alevi – Bektaşiliğin de kurucusudur. Hacı Bektaş ve değerleri, bu toprakların geçmişinden bugüne gelen bir zenginliktir. Bu nedenle yalnızca Alevi Bektaşilerin değil kendisini bu ülkeye, değerlerine, geçmişine ve topluma ait hisseden herkesin sahiplendiği bir isimdir Hacı Bektaş-ı Veli. Kendisini anmanın ne anlama geldiğini ise barış, insana verilen değer, paylaşma, öğrenme ve İslam’ın tüm bu kavramlardan yansımasını araştırarak hayatta gerçekleştirmek olarak özetleyebiliriz. Bektaşi Veli; “Okunacak en büyük kitap insandır” sözüyle insan değerini, “Bir olalım, iri olalım, diri olalım.” sözüyle paylaşma ve yardımlaşmanın gücünü, “Kendine ağır geleni başkasına yapma” diyerek adaleti ve “Alimin uykusu cahilin ibadetinden üstündür.” diyerek öğrenmeyi vurgulamış, “Hak’ın yarattığı, her şey yerli yerinde” diyerek tüm bunların izlerini İslam inancında aramayı telkin etmiştir. 

Hacı Bektaş-ı Veli 2019 Anma Programı

Hacıbektaş Belediyesi tarafından Belediye Meclis kararıyla daha önce olduğu gibi 16 Ağustos tarihine alınan Hacı Bektaş-ı Veli anmasında Belediye, daha önce duyurusunu yaptığı bir şiir ve öykü yarışması düzenledi. Alevilik-Bektaşilik Felsefesinde İnsan Sevgisi ve Toplumsal Barış temasında hece vezni, serbest vezin şiir ve öykü dallarında üç ayrı ödül dağıtılacak. Ayrıca Belediye tarafından yapılacak organizasyonla yukarıda tarihçesini ve mimarisini özetlediğimiz Hacı Bektaşi Veli külliyesi de tüm halk tarafından ziyarete açık olacak ve anmanın merkezi de burası olacak. Barışın, canın değerinin ve ilmin sonsuzluğunun savunucusu, bu toprakların en önemli değerlerinden Hacı Bektaş-ı Veli’yi ve aziz hatırasını biz de Hacı Bektaş-ı Veli’yi anma günü ve haftasında saygıyla yad ediyoruz.

07.07.2021