18 Temmuz 2019 Nelson Mandela 101 Yaşında – Nelson Mandela Günü

Yalnızca Güney Afrika’nın değil tüm dünyanın özgürlük savaşçıları arasına adını yazdıran bir kişi Nelson Mandela. Bugünden bakıldığında akıl almaz dedirten bir rejim olan ırkçı Apartheid rejimine karşı onurlu bir mücadele veren ve ömrünün uzun yıllarını hapishanede geçirdikten sonra Güney Afrika Devlet Başkanı olan Nelson Mandela; haklılığa güvenerek ortaya çıkan cesaretle milyonlarca siyahinin de umudu olurken mücadelesinin başarısı da yalnızca siyahilerin değil tüm ezilenlerin yüzünü güldürmüştür. 2009 yılında kendisinin doğum günü olan 18 Temmuz tarihi, BM tarafından Nelson Mandela Günü olarak kararlaştırılmıştır. 2013 yılında 95 yaşındayken vefat eden Nelson Mandela’nın bu yıl 101. Yaşı ve Nelson Mandela Günü de 10. Yılına ulaştı. Nelson Mandela Uluslararası Günü’nde bu önemli şahsiyetin hayatını, mücadele verdiği rejimi ve bugüne izdüşümlerini inceleyelim.

Nelson Mandela: Mücadele ve Barışın Peşinde Bir Hayat

Hepimiz hayata gelip de etrafımızı, kendimizi ve devamında yaşadığımız ortamın koşullarını tanıyınca bu koşullar ve öğrendiklerimizle hayata adapte olmaya çalışırız. Öğrendiklerimiz ve düşündüklerimiz oranında ilerleyen zamanda bulunduğumuz koşulları irdelemeye, sorgulamaya başlarız. Eğer bu süreçler içerisinde bulunduğumuz koşullarla ilgili fark ettiğimiz yanlışlar ortaya çıkar. Çoğu insan bu durumlarla ilgili gerçek bir değişim mücadelesi vermez. Ancak bazı kişiler bu yanlışların düzelmesi adına bir mücadeleye girişir ve bunu bir yaşam ideali haline getirerek gerekirse canı pahasına bu mücadeleyi yürütür. İşte Nelson Mandela, daha doğrusu doğduğu kabiledeki ismiyle Madiba’nın hikayesi de böyle bir hikaye. 1918 yılında Güney Afrika’nın Transkei şehrindeki Thembu kabilesi alt kolu olan Madiba klanına bağlı bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldi ve adı da Madiba oldu. Babasının 4 farklı eşinden biri Madiba’nın annesiydi. Üçü erkek 12 kardeşi olan Madiba, ailesinde okula giden tek çocuktu. Etrafın babasını iknasıyla ve olmayan koşullarla ilkokul eğitimine başlayan Madiba, bu okulda İngiliz eğitim sistemine göre okutulmaya başlandı ve Nelson ismi de kendisine burada verildi. Artık Nelson ismiyle kayıtlarda kendisine yer bulan Madiba, 19 yaşında Fort Beaufort şehrinde en büyük siyahlar kolejinde eğitim almaya başladı. Bir yandan da boks eğitimi alan Mandela, 21 yaşında ise Fort Hare’de 150 seçkin öğrencinin yer aldığı bir okulda yüksek eğitim aldı. Bu okulda hukuk eğitimi alan Mandela, avukat oldu. Onun avukat oluşu, belki o gün onu bağlayan bir şeydi ama işte; hayat. Kimin kararlarının kimleri etkileyeceği hiçbir zaman bilinmiyor. O aldığı hukuk eğitimi ile elde ettiği avukatlık mesleğini, eğitimin hakkını vererek adalet için kullandı. Hukuk eğitimi aldığı yıllarda kısaltması ANC (Africa National Congress) olan Afrika Ulusal Kongresi’ne üye olan ve öğrenci temsilcisi olan Nelson Mandela, devamında ANC’nin öğrenci kollarının da kurucusu oldu. Bu onun için başta siyahların hakları olmak üzere tüm insan hakları için yapacağı özgürlük, barış ve adalet mücadelesinin somutlaşması anlamına geliyordu. Mandela, başlarda mücadele sürecinde şiddet eylemlerinin olmadığı bir ajandaya sahip olsa da süreç onu ANC’nin silahlı kanadının lideri yaptı. Bu liderlik sürecinde ise uluslararası toplumun desteğini alma yönünde önemli bir başarı yakalayan ve artık adı bilinen popüler bir isim olan Mandela, ülkesine dönmesi ile birlikte ırkçı Apartheid rejimi tarafından yakalanarak tutuklandı ve hapse atıldı. Mandela hakkında ömür boyu hapis cezası verildi. Bu yargılamada yaptığı savunmasında verdiği mücadele ve inandığı değerlerden emin bir şekilde şu sözleri söyledi: “Yaşamım boyunca hayatımı siyahların mücadelesine adadım. Beyazların üstünlüğüne karşı mücadele ettim, siyahların üstünlüğüne karşı mücadele ettim. Tüm insanların bir arada, uyum içinde, eşit fırsatlarla yaşadığı demokratik ve özgür bir toplum düşüncesini kutsal bildim. Bu, benim yaşamayı ve başarmayı ümit ettiğim idealdir. Fakat, eğer gerekirse, uğruna ölmeye hazır olduğum idealdir.”  Ancak bu bir yargılama değil hükmü baştan devlet tarafından verilmiş, göstermelik bir mahkemeydi ve Mandela’nın toplam 27 yıllık cezaevi yaşamı başladı. Tam 27 yıl. 46 yaşından itibaren Robben adasında mahkumların, insanlık dışı koşullar, zorla madende çalıştırılma, yakınları ile çok sınırlı görüştürülme ve haber, gazete gibi haklardan tamamen mahrum bırakıldığı 18 yıl geçirdi.  64 yaşındayken Cape Town’a ve oradan da iki ayrı hapishaneye nakledilen Nelson Mandela 1990 yılında 72 yaşındayken serbest bırakıldı. İnsanların ırk, cinsiyet, dil, din, kültür gibi farklılıklarından dolayı ayrıştırılması, ezilmesi, yok sayılmasına karşı verilen mücadelelerin tarihinde önemli bir yeri olan Nelson Mandela, 1994 yapılan devlet başkanlığı seçiminde Güç Birliği’nin adayı olarak seçimi kazandı ve ülke tarihindeki ilk siyah devlet başkanı oldu. Devlet başkanı olduktan sonra devlet kadrolarında halen dominant etkiye sahip olan beyazlarla siyahlar arasında bir barış – müzakere süreci başladı ve Mandela bu sürece çok başarılı bir liderlikte bulundu. 1999 yılında görev süresi dolduğunda Güney Afrika artık eski ırkçı politikaların uzağında, farklı vizyona sahip bir ülkeydi. Uzlaşma ve Barış komisyonu kurarak geçmişle yüzleşen Mandela, yoksulluk, geri kalmışlık ve kadın hakları için de gayretli bir çalışma yürüterek mücadele veren insanların yönetime geldiğinde neler yapabileceğini de göstermiş oldu.

Apartheid Rejimi Nedir?

Dolaysız bir şekilde nefret suçu anlamına gelen ırkçılığı merkezine alan Apartheid (Ayrılık) rejimi, Güney Afrika Cumhuriyeti iktidarının 1948 - 1994 yılları arasında resmi devlet politikası olarak benimsenmiştir. 46 yıl süren bu utanç dönemini ülkeye yaşatan parti ise Ulusal Parti’dir. Ulusal Parti hükümetinin çıkardığı yasalar ve kolluk güçlerinin zorbalıklarla işledikleri insanlık suçları eşliğinde Avrupalı beyazların kendilerini siyahlardan üstün görerek baskı yaptıkları bir dönemdir. 1948 yılında yapılan genel seçimlerle iş başına gelen Ulusal Parti’nin ırkçı ve faşist anlayışı, o tarihten önce zaten var olan beyazların siyahları ezmesi pratiğini bir resmi politika haline getirmiştir. Ulusal Parti iktidara geldikten 10 yıl sonra yani 1958 yılından itibaren çıkarılan yasalarla insanlar deri renklerine göre sınıflandırılmış ve en başta siyahlar olmak üzere beyaz olanlar dışındaki herkes devletin temel hizmetleri dahil, hayatın her yerinde ikincilleştirilmiş, ötekileştirilmiştir.  Nelson Mandela’nın 1990 yılında uluslararası ve ulusal kamuoyunun da baskısıyla serbest bırakılması sonrası 1994 yılında devlet başkanlığına seçilmesiyle bu utanç rejimi de son bulmuştur.  Ölümünün üzerinden 6 yıl, doğumunun üzerinden 101 yıl geçen özgürlük ve barış savunucusu bir lider olan Nelson Mandela’yı, insana ve hayata dair tüm iyiliklerle güzellikler adına 18 Temmuz Nelson Mandela Uluslararası Günü’nde saygıyla anıyoruz. Her şey için teşekkürler Madiba.

07.07.2021