28 Temmuz Dünya Hepatit Günü – Hepatit Nedir? Dünyadaki Son Durum

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından uluslararası çapta farkındalık yaratmak ve hastalığın tedavisi ile önlenmesi amacıyla ilan edilen 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü’nde bu hastalığın detayları ve Türkiye ile Dünya genelinde Hepatit virüsünün son durum nedir diye sorduk. Günlük hayatımızda normalde hepimiz kendimizi belli bir standartta sağlıklı olarak kabul eder ve çevremizden duyduğumuz hastalıkları kendimize yakıştırmayız ya da bize uzak gelir. Oysa yaşamda var olan ve tanık olduğumuz ne kadar hastalık varsa esasen bizleri de bu anlamda tehdit eder. Hepatit hastalığı da aslında bu hastalıklardan biri. Eski bilinen adıyla sarılık hastalığı olan Hepatit hastalığı A, B, C, D ve E tiplerine sahip. Bu hastalığın ne olduğuna, çoğalma ve bulaşma şekli ile Hepatit hastalığı hakkında temel olarak bilmemiz gerekenlere yeniden bakalım. İşte 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü vesilesiyle Hepatit gündemi.

Hepatit ve Türleri Nedir, Nasıl Bulaşır?

Öncelikle Hepatit nedir sorusundan başlayalım. Hepatit kelimesi, Fransızca karaciğer enfeksiyonu anlamına gelen Hepatite sözcüğünden Tıp literatürüne girmiştir. Yunanca karaciğer anlamına gelen Hepatit kelimesinden kökünü alır. Sarılık olarak da bilinen Hepatit hastalığı, karaciğer organını ilgilendiren ve ölüm riski taşıyan bir hastalık. Peki, karaciğer enfeksiyonu ile yaşama mal olacak kadar etkili bir noktaya giden böylesine bir hastalık nasıl ortaya çıktı ve nasıl bulaşıyor? Hepatit türlerinin tamamı aynı şekilde bulaşmıyor ve davranışları da aynı değil. Ortak noktaları karaciğer olmakla birlikte ciddi bir şekilde mücadele gerektiren virüs olmaları. Hepatit hastalığının türleri ve bulaşma şekillerini ise şu şekilde bir özetle değerlendirebiliriz. Tiplerden biri az biline Hepatit A virüsü. Bu virüse karşı aşı var ve bu hastalığın bulaşma şekli mikroplu yiyecekler ile su veya ağız yoluyla oluyor. Hepatit A, yetişkinlerde ağır bir hastalık olarak geçerken çocuklarda daha hafif seyrediyor. Dolayısıyla Hepatit hastalığından ve özellikle A tipinden korunmak için hijyen çok önemli Daha çok bilinen tipleri ise Hepatit B ve Hepatit C. Bu iki virüsün yanında aynı davranış grubuna bağlı olarak bir de Hepatit D var. Kan ve vücut sıvıları ile bulaşan bu tipler dolayısıyla tıpkı AIDS ve benzeri hastalıklar gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar grubunda yer alıyor. Bu yollar dışında travmaya bağlı olarak anneden çocuğa geçmesi de mümkün. Daha az bilinen olarak sözünü ettiğimiz Hepatit D ise Hepatit B virüsü ile birlikte kendisini gösteriyor. Bu noktada herkesin bu konu ile ilgili sorduğu Hepatit B ve Hepatit C arasındaki fark nedir sorusunun bir yanıtı Hepatit B hastalığına aşı ile önlem mümkünken Hepatit C için bunun mümkün olmaması.  Bir başka tip olan Hepatit E ise yine Hepatit A gibi hijyen ile korunulması gereken bir hastalık, keza o da kirli ve mikroplu sular ile ağız yolu ile bulaşıyor. Yapılan istatistiklere göre ise Hepatit E hastalığının en çok hamilelerde görülmesi.

Taşıyıcı Ne Demektir ve Hepatitten Korunma Yolları

Yapılan araştırmalar, Hepatit virüsünü taşıyan 10 kişiden 9’unun bundan habersiz olduğunu ortaya koymuş. Dünya çapında ilginç ve korkutucu bir rakam. Böyle bakıldığında Hepatit virüsü taşıyıcısı olmak ne demektir ne zaman Hepatit hastası oluruz ve Hepatitten korunma yolları nelerdir sorularını akla getiriyor. Öncelikle daha tehlikeli grup olarak nitelendirilebilecek Hepatit B, C ve D virüslerini ele alalım. Bu virüslerin vücutta kronik hale gelmesi için gereken süre 6 ay olarak belirtiliyor. Yani, kişinin kanında bu virüslerin 6 ay zaman zarfında sürekli bulunması, o kişi için kronik bir duruma işaret ediyor ve kişiyi taşıyıcı hale getiriyor. Taşıyıcı olmak ise virüsün bağışıklık sistemine karşı galip gelerek aktif bir hastalık durumuna gelmesi için ihtimalin yüksek olması anlamına geliyor. Yani, kişinin taşıyıcı olması, hasta olduğu anlamına gelmezken önlem alarak bir tedavi protokolüne girmesini de diğer yandan zorunlu kılıyor. Hepatit A virüsü ise aşı ile tedavi edilebilir ve anneden çocuğa geçmeyen bir tür olduğu için kronikleşmezken söz konusu tehditler; B, C ve D tipleri için geçerli. Bağışıklık sistemi eğer 6 ay içerisinde virüsü dışarı atarsa bu durum akut olarak nitelendirilirken kronik yani kalıcı olması halinde siroza ve karaciğer kanserine çevirme riski söz konusu olabiliyor. 6 ayda ya da yılda bir kontrolün önem arz ettiği Hepatit hastalığının belirtileri ise halsizlik, yorgunluk, bulantı, eklem ve kas ağrıları, mide ağrısı tarzında semptomlar olarak tanımlanıyor. Bu tür durumların uzun sürmesi halinde mutlaka uzman doktora başvurularak kontrollerin yapılması gerekirken Hepatit hastalığından korunmanın yollarına özen göstermek çok önemli. Burada kanla bulaştığı için kan aktarımında kontrol, medikal malzemeler ve diş konusunda sterilizasyon, diş fırçası, tıraş bıçağı, tırnak makası gibi aletlerin kişiye özel olması yani ortak kullanılmaması gibi konulara özen gösterilmesi gerekiyor. Bunlarla birlikte anneden çocuğa geçiş de söz konusu olduğu için hamilelikte sıkı kontrol de hayati önem taşıyor.

28 Temmuz Dünya Hepatit Günü’nde Sayılarla Hepatit Hastalığı

Hepatit hastalığının ülkemizde ve Dünyadaki durumuna bakacak olursak konunun ne denli önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)nün verilerine göre 2015 yılında 257 milyon kişinin Hepatit B ve 70 milyonun üzerinde Hepatit C enfeksiyonu taşıdığı belirlenirken bunun 1,5 Milyona yakının siroz ve karaciğer kanserine yakalanarak hayatını kaybettiği ölçüldü. Bu durum toplam rakam bazında üzücü olmakla birlikte karaciğer kanseri ile siroza çevirme oranının %2 civarında gerçekleşmesi de umut verici görünüyor. Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Hepatit B Kontrol Programı çerçevesinde 1999 verilerine göre %64 olan aşılama hızı, 2018 yılında %96 seviyesine gelmiş durumda. Bu aşılamalar sayesinde 1998 yılında yüz binde 7,4 olarak ölçülen akut Hepatit B oranı, 2017 yılında yüz binde 1,9’a düşürülmekle birlikte vaka sayısı da 5003’ten 1561’e gerilemiş.  1990 yılında 5 yaş altında 570 olan akut Hepatit B sayısı ise 2017 yılında 9 olarak ölçülmüş. Tüm bu veriler, aşılama programı, bilinç düzeyi ve korunma yöntemlerine başvuru sayesinde Hepatit hastalığının tüm tipleri mücadelenin mümkün olduğunu gösteriyor. Başta kendiniz, sevdikleriniz ve yakınlarınızın Hepatit hastalığından dolayı zor duruma düşmemesi için 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü vesilesiyle farkındalığımızı yükselterek daha kaliteli ve uzun yaşamlara sahip olmak dileğiyle.

07.07.2021