Engelliler Haftası 10-16 Mayıs – Sadece Bir Hafta Değil Her Gün

Ülkemizde ve BM’ye üye devletlerde her yıl, 10-16 Mayıs tarihleri, Engelliler Haftası olarak değerlendiriliyor. İnsanın toplumsallığı sürecinde modernleşme tarihinde her yeni evrede daha fazla farkındalığının arttığı engellilik durumu, ülkemizde bu tarihlerde resmi ve sivil kuruluşlarca öne çıkartılıyor. Engelli olmakla engelsiz yaşamak söylemleri, artık bir arada değerlendiriliyor. Toplumsal yaşamda birey hakkı açısından hayati önem taşıyan bu konuya hem teorik hem de güncel açıdan bakalım.

Engelliler Haftası Günleri

10 Mayıs tarihi Engelliler Haftası başlangıç/ açılış günü olarak geçiyor.  1992 yılında BM’de alınan kararla 3 Aralık tarihi, Uluslararası Dünya Engelliler Günü olarak kabul edilmiş aynı zamanda topluluğa üye 156 devlet tarafından belirlenmiş olan 10-16 Mayıs haftası da Engelliler Haftası olarak ele alınmıştır. Bu devletler arasında yer alan Türkiye Cumhuriyeti devleti de bu haftayı günler bazında şu şekilde belirlemiştir.

  • 10 Mayıs Engelliler Haftasının açılışı
  • 11 Mayıs Görmeyenler günü
  • 12 Mayıs İşitme ve Konuşma Kusurluları günü
  • 13 Mayıs Ortopedik Engelliler günü
  • 14 Mayıs Zekâ ve Ruhsal Engelliler günü
  • 15 Mayıs Güçsüz Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar günü
  • 16 Mayıs Engelliler Haftasına genel bakış

Günlerin içeriği ve bu içeriklerin aktarım biçimine dikkat edildiğinde gerek engelli kavramının kapsamı gerekse de engeli olanların nitelendirilmesi yönünden bir evrimden bahsedilebilir. Esasen engelli farkındalığı da tam bu noktada başlıyor. Öncelikle dilde. Yani, engelli olma halini nasıl tanımlanacağı, engellilere nasıl bakılacağı ve toplumsal hayatta eşit bir durumun nasıl şekillendirileceği, söz ve fikirle başlıyor. Öncelikle engelli tanımının son haline bakalım. Bu noktada temel alınması gereken kaynak, Birleşmiş Milletler’de kabul edilen Engelli Hakları Sözleşmesi olarak karşımıza çıkıyor.

BM Engelli Hakları Sözleşmesi

2007 yılında ABD’nin New York kentinde imzalanan Engelli Hakları Sözleşmesi, Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu tarafından 2008 yılında uygun bulunmuş ve 2009 yılında onaylanmıştır. Yani, ülkemiz BM Engelli Hakları sözleşmesinde taraftır. Bu sözleşmede taraf devletler hakkındaki taahhütlerin giriş bölümü şöyledir: “Taraf Devletler, engelliliğe dayalı herhangi bir ayrımcılık yapılmaksızın bütün engellilerin tüm insan hak ve temel özgürlüklerinin tam olarak hayata geçirilmesini sağlama ve hak ve özgürlükleri güçlendirme sorumluluğu altındadır. Bu amaçla, taraf Devletler şunları taahhüt etmektedir: (a)  Bu Sözleşme’de tanınan hakların uygulanması için gerekli tüm yasal, idari ve diğer tedbirleri almayı; (b) Engelliler aleyhinde ayrımcılık teşkil eden yürürlükteki hukuk kurallarını, düzenlemeleri, gelenekleri ve uygulamaları değiştirmek veya ortadan kaldırmak için gerekli olan, yasama faaliyetleri dahil uygun tüm tedbirleri almayı; (c)  Tüm politika ve programlarda engellilerin insan haklarının korunmasını ve güçlendirilmesini dikkate almayı” Engelli Hakları sözleşmesinin tam metnini şu adresten okuyabilirsiniz. Yukarıdaki yaklaşımlardan da anlaşılacağı gibi engelli olma hali, doğuştan ya da sonradan ortaya çıkan ve verilen bir haldir. İnsanın anatomisi açısından yapabilir olduğu temel tüm fonksiyonlardan bir ya da birden fazlasını yerine getiremeyişi olarak tanımlanabilen engellilik durumu, Engelliler Haftası günlerine bakıldığında “Güçsüz Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar” olarak bir günden de anlaşıldığı üzere yalnızca fizyolojik ve psikolojik değil ekonomik ve sosyolojik açıdan da genişletilmiştir. Diğer yandan eskiden günümüze dilde yer alan kör, sağır, topal, özürlü, sakat gibi kelimelerin ayrımcı ve ötekileştirici etkisi kabul edilerek görme engelli, işitme engelli gibi kavramlar bu tür sıfatların yerini almıştır. Her iki durum da göstermektedir ki engellilik hali, belli bir gruba ait olmayan ve hayatın içinde herkesin dahil olma ihtimalinin devam ettiği bir durumdur.

Engellilik ve Engelsiz Yaşam

Yukarıda da anlatmaya çalıştığımız gibi kavramlar ve olgular engellilik konusunda doğru ifade edilir ve konumlanırsa hem var olan sorunların çözümü hem de olası sorunların önlenmesi daha hızlı ve kapsayıcı olur. Bu noktada karşımıza üç durum çıkıyor. Engelli farkındalığı, engelli insanların toplumda eş bir yaşamın parçası olması ve engellilik halinin önlenmesi. Engelliler Haftası gibi sosyal farkındalığı artıran etkinliklerle sivil toplum kuruluşları ve ilgili resmi kurumların çalışmaları elbette bu ilk noktanın güçlendirilmesi açısından çok değerli ve ön açıcı. Bu çalışmaların yıllar içinde ortaya çıkardığı sonuçlara göre fikri anlamda evrimleşme ile sosyal hayatta engelli yurttaşlarla kurulacak ilişki ise çok belirleyici. Örneğin belediyelerin görme engelliler için yollarda özel olarak yaptığı alanlara hassasiyet, yürüme engellilerin yaya yollarında ve toplu taşımada yer alma hali gibi günlük hayatın parçası konular, farkındalık açısından önem arz ediyor. Farkındalık ve bilginin doğru konumlanması ise ikinci nokta olan engelsiz yaşamı teşvik eder. Engelsiz yaşam ancak devlet- toplum ekseninde fikri ortaklaşma ile buna uygun eylemlerle mümkündür. Yukarıda örneğini verdiğimiz toplu taşıma, yaya yolları, alışveriş yapılan yerler ile eğitim, haber alma, mesleği icra etme gibi konularda sürekli bir ortak çalışma gereklidir. Böylece engelli farkındalığı hem engellilerle toplum arasındaki hem de engelli ile hayat arasındaki engelleri kaldırarak düzlemi sağlayacaktır. Üçüncü nokta ise tüm bu farkındalık ve deneyim bilgisi ile engelli olma halinin önlenmesidir. Nasıl ki bir insan doğuştan ya da sonradan bir engele sahip ise bunun ortadan kaldırılması için tedavi ve çözümler aranıyorsa bu durumun hiç olmaması için tedbirlerin tümünün olabilecek en geniş çerçevede alınması gerekir. Hem doğuştan hem de sonradan ortaya çıkacak tüm engellerin önlenmesi de yine deneyim ve teori ile ortaya çıkan bilgi doğrultusunda devlet -  toplum – birey ekseni ve birlikteliği ile sağlanabilir.

 Engelliler Haftası Etkinlikleri ve Bildiriler

10-16 Mayıs tarihlerinde kutlanan Engelliler Haftası nedeniyle resmi kurumlar ile sivil toplum kuruluşları, pek çok etkinlik düzenlemekte ve mesajlar yayınlamaktadır.  Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Engelli Hizmetleri Koordinasyon Kurulu da bu önemli günde bir mesaj yayınladı.  EHKK Başkanı Günay Kiprit tarafından yayınlanan mesajın başlangıç bölümü şöyle oldu: “Farkındalık Günleri, tüm engellilerimizin eşitlikçi ve engelsiz bir yaşama kavuşmaları adına ülke genelinde çalışmalarla geçmesi dileklerimizle hayırlısı olsun deriz. 26 Ekim 2018 tarihinde hizmete açılan ofisi ile kurulumuz misyonu gereği tüm kamu kurum ve kuruluşlarının engellilere sağlamış oldukları hizmetlerin koordinasyonu doğrultusunda Kurulun oluşumu tüm bakanlık temsilcileri ile engelli sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşmaktadır. Kurulumuz kendi çalışmaları yanı sıra oluşturmuş olduğu dokuz ayrı komitede konularında uzman ve deneyimli yaklaşık yüz kişi, tamamen gönüllülük esası ile engelli vatandaşlarımızın yaşam kalitelerinin yükseltilmesi, eşitlikçi ve engelsiz bir yaşam sürdürebilmeleri amacı ile bugüne kadar çalışmıştır.” Engelleri hep birlikte ortadan kaldırdığımız engelsiz günlerin umuduyla Engelliler Haftası kutlu olsun.

07.07.2021