Falezlerin Üzerindeki Zarif Güzellik: Antalya Kaleiçi

Geçmişle bugünü kucaklayan Antalya’nın kent masalını binlerce yılın bilgesi, Helenistik, Roma, Bizans Selçuklu ve Osmanlı devirlerinin ortak eseri olan surlarla çevrili Attalia yani Kaleiçi yazar. Tarih kokan dokusuyla Kaleiçi, Antalya’nın tam merkezinde modern yaşamdan sıyrılmak isteyen ziyaretçilerini adeta zamanda yolculuğa çıkarır. M.S. 130 yılında Roma imparatoru Hadrian adına yaptırılan Üç Kapılar’dan adım atar atmaz Akdeniz uygarlığının tarihini, dokusunu ve mirasını koruyan bambaşka bir dünya davetkar bir tarihle sizi çağırır. Hadrian Kapısı Antalya’da en iyi korunmuş tarihi yapılardan birisidir. Zamanla şehir surları kapının dış kısmını kapatmış ve kapı uzun yıllar kullanılmamıştır. Eserin günümüze değin yıkılmadan gelebilmesinin bir nedeni belki de budur. Sur kalıntılarının yıkılması ile kapı ortaya çıkarılmıştır ve Pamfilya'nın en güzel kapısı olarak kabul edilmiştir. Sütunları hariç tamamen beyaz mermerden yapılmıştır. Oyma ve kabartma süslemeleri ise hayranlık uyandıran bir güzelliğe sahiptir. Kapının orjinali iki katlıdır. Kapının iki tarafında, kapı ile aynı zamanda yapılmadığı bilinen iki kule vardır. Bunlardan güneydeki Julia Sancta kulesi olarak bilinir ve bir Hadrian devri eseridir. Süslemesiz blok taşlardan yapılmıştır. Kuzeydekinin ise alt kısımları antik çağa ait olup üst kısmı Selçuklular zamanından kalmadır.

Kaleiçi Çarşısı

Bununla birlikte, kale kapısından insanı Kaleiçi’ne çeken yokuşta hayat bulan uzun çarşısı, buluşma noktası saat kulesi, Kaleiçi’nin sevimli ve iyi dizayn edilmiş sokaklarında; rengarenk hediyelik eşya satan dükkanları, halıcılar, dericiler, seyyar tezgahlar, şehirde en çok turist çeken bölgelerden biri olmasını sağlıyor Kaleiçi’nin.  Görkemli bir surun içine yerleşmiş bu tarihi kent modernliğin hızından kurtulmak isteyenler için nefes alacakları en doğru mekandır. Dar sokakları, yüksek taş duvarlarla çevrili eski Antalya evleri,  baharda açan limon çiçeklerinin kokusu, portakal ve turunç ağaçlarının rengi ile insanı zarif bir Osmanlı mahallesi edasıyla sarıp sarmalar. Binlerce yıl öncesinden bugüne uzanan mekanların varlığı, insanı heyecan verici bir keyifle buluşturur. Burada her yerden tarihin kokusunun geldiği hissedilir. Kaleiçi’nde sonradan restore edilen yapıların birçoğu ticari işletme olarak kullanılsa da eski Antalya’nın yaşam tarzının bugün Kaleiçi evlerinde sürdüğünü görmek mümkündür. Kaleiçi’ne çok yakışan Yivli Minare ve Külliyesi, Antalya’nın huzurlu kent miraslarından biridir. İçinde medrese, Mevlevihane, türbeler, cami barındıran Külliye, çok sayıda Selçuklu yapıtından oluşan eserler topluluğudur.

Antalya Kaleiçi Tarihi Eserler

Bir burç üzerinde duran, Alman İmparatoru II.Wilhelm tarafından hediye edilen ve II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılı anısına Sadrazam Küçük Said Paşa tarafından yaptırılan Saat Kulesi ise,  “Şehirlerin en önemli süsü saat kuleleridir” lafına yaraşır bir asaletle yerini alır Kaleiçi’nde. Saat Kulesi,  yıkılan dış kalenin kuzeye bakan burçlarındandır. Kaleiçi’nde olmak bir adım sonrasında hiç bilmediğiniz bir çağa geçiş yapmaktır çünkü çağlar arasında geçişin bir anda yaşandığı Kaleiçi’nde hem bugün düne ulaşır hem de binlerce yıl öncesinin yapı taşları arasında bambaşka tarihi anlara konuk olunur. Mesela Kesik Minare’deki antik Bizans ve Selçuklu mimarisinin birlikteliği yaşanır. Bir dönem tapınak olarak da kullanılan Kesik Minare 2. Bayezid’in oğlu Sultan Korkut tarafından camiye çevrilmiştir. Çıkan büyük bir yangınla minaresi hasar alan Kesik Cami’nin halk arasındaki kesik benzetmesi de yangında aldığı hasardan gelir. Halen harap bir durumda olan eser kullanılmamaktadır. Fakat ziyaretçilere aynı yapı içinde iki farklı uygarlığın unsurlarını sunma yönünde eşine ender rastlanır bir kalıntı olarak hizmet vermeye devam eder. 14 m. yüksekliğindeki Hıdırlık Kulesi ise Roma döneminin klasik mimari çizgilerini izlerini taşır. Geçmişin anıt mezarı olarak da bilinen bu yapının, bir zamanlar deniz feneri olarak kullanıldığı, limana ulaşan gemileri gözetleyen bir kule görevini üstlendiği bilinir. Alt kısmı kare, üst kısmı silindir şeklinde olan bu kule yapısı son derece sağlamdır.  Bugünse hala falezlerin üzerinde kent siluetinin en belirgin mimarilerinden biridir.

Kaleiçi Tarihi

Kentleri ve tarihi geçmişlerini yaşatan en önemli mekanlardan olan müzeler, Kaleiçi’nin önemli tarihi duraklarındandır. Paleolitik (Yontma Taş Devri) çağdan Osmanlı dönemine uzanan eserlerin sergilendiği Arkeoloji Müzesi yörenin zengin tarihini yansıtır. Kendini çocuksu bir duyguyla seven ve çocuk bir süreliğine de olsa çocuk neşesiyle yaşama bakmak isteyenlerin ise mutlaka uğraması gereken Oyuncak Müzesi de Kaleiçi’nin renkli simalarındandır.  İstanbul Oyuncak Müzesi’nin kurucusu şair, yazar Sunay Akın danışmanlığında 2011 ‘de açılan müze, gezilip görülecek bir yer olması dışında, kendini sürekli yenileyen, çocuklara ve kadınlara yönelik atölye çalışmalarının yapıldığı, sergilerin, seminerlerin düzenlendiği bir kültür ve eğitim merkezi olarak da faaliyet gösteriyor. Bu kadar tarihi dokunun arasında son dönemde aslına uygun restore edilen pek çok eski Antalya evi ise bugün modern konaklama tesisleri olarak kullanılıyor. Kent turizmini canlandıran bu butik oteller Akdeniz’in sıcaklığı ve mutlak konukseverliğiyle geçmişin dokusunu bugünün konforuyla buluşturuyor.  Anadolu kültürünü tarihsel anıtlarıyla yaşatan Kaleiçi’ndeki lezzetlerse Türk ve Osmanlı mutfağının ayrıcalığını sunan şık restoranlarda konuklarını karşılıyor.  Kaleiçi’nin gece hayatı da oldukça renklidir. Dar sokaklarındaki barlardan limandaki lüks gece kulüplerine kadar uzanan eğlence dünyası, misafirlerine coşku dolu zamanlar yaşatıyor. Geceleri aydınlatılan eski şehir surları kente tarihi bir kimlik kazandırıyor.  Erken saatlerinde dar sokaklarından denize 40 merdivenlerinden inmek,  surlarıyla kucaklanan yat limanına ulaşmak, mermerli plajından Akdeniz’in derin sularına dalmak,  Kaleiçi’nin günün her saatinde ayrı bir güzelliği içinde sakladığını ve güzelliğini paylaşmak da cimri olmadığını ispatlar. Bu sebeple, içinde "Sur duvarları, Hardianus Kapısı, Hesapçı Sokak, Karamolla Mescidi, Alaaddin Camii, Aziz Alypios Kilisesi, Dumlupınar Ortaokulu (Rum Kız Mektebi), Rum Millet Hamamı (Gavur Hamamı), İpek Böcekçiliği Mektebi, Hıdırlık Kulesi, Kesik Minare Camii, Balık Pazarı Hamamı, Ahi Yusuf Camii ve Türbesi, İskele Camii, Mermerli Plajı, Kırkmerdiven, Uzun Çarşı Surları ve Kitabeleri, Ahi Kız Mescidi ve Türbesi, Antik Tiyatro, Karatay Medresesi, Tekeli Mehmet Paşa Camii, Nazır Hamamı, Kale Kapısı, Saat Kulesi, 2. Attolos'un Heykeli, Yivli Minare ve Külliyesi, İmaret Medresesi, Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Mevlevihane, Zincirkıran Mehmet Bey Türbesi, Nigar Hatun Türbesi, Kale Kapısı Hanları, Muratpaşa Camii ve Kaleiçi'nin geleneksel evleri." gibi zengin bir tarihe tanıklık eden, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne adaylığı bulunan Kaleiçi’nin korunması, değişen dünyaya rağmen ruhunu ve görünümünü kaybetmemesi açısından son derece önem teşkil ediyor.

Bugün Antalya Kaleiçi

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kaleiçi, günümüzde sadece sosyal bir alan olmanın dışında, tarih araştırmacılarının, mimarların, arkeologların da ilgilendiği önemli bir tarihi değerdir. Dolayısıyla bu değerin daha uzun yıllar ayakta kalması için Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin ortak eseri kale surları artık restorasyon çalışmaları kapsamına da alınıyor. 2018 yılı itibariyle surlarda aydınlatma yapılacağı, yürüme güzergahlarının oluşturulacağı çalışmalar, özellikle iklimsel koşullardan kötü etkilenen surları korurken, Kaleiçi’nin eskiyi taşıyan yeni bir bakışla tekrar merhaba demesini sağlayacaktır. Türkiye’nin cennet köşelerinden biri ve Antalya’nın kalbinin attığı yer olan Kaleiçi, doyumsuz güzellikleriyle en önemli kültür varlıklarımızdandır. Ve Kaleiçi’nin yüzyıllara meydan okuyarak zengin mazisine tanıklık eden anıtları, dolanıp giden dar sokakları, geniş bahçelere açılan kagir evleri, hareketli limanı, gece hayatı, gündüz düşleri ve doğayla uyum içinde bir yaşamın izleriyle, asırlar boyu süren hikayesini yalnızca onu keşfedenlere anlattığını her dem hatırlamak gerekir.

14.06.2021