Her Yönüyle Kaş ve Kalkan

Antalya’nın Kaş ilçesi ve bu ilçeye bağlı olan Kalkan, turizm açısından Antalya’nın tatil yerleri arasında farklı bir noktada durur. Antalya tatil yerleri denilince akla gelen yerler, merkez ve çevresi ile Antalya’nın doğusu olarak ikiye ayrılabilir ancak batıda ve Muğla sınırına yakın olan Kaş ile Kalkan, ayrı bir tabiat sahiptir. Bu sayfalarda daha önce Antalya ilçeleri hakkında detaylı yazılar paylaştık. Şimdi ise Kaş ve Kalkan’a daha yakından bakalım. Antalya’nın içinde barındırdığı tarih derinliğinde ayrı ve özel bir yeri olan Likya Yolu üzerinde kalan Kaş ve Kalkan’ı hem turizm hem de doğal özellikleri açısından değerlendirelim.

Alternatif Bir Tatil Mekanı: Kaş

Antalya’nın Kaş ilçesi, 2231 kilometrekare toprak büyüklüğüne sahip ve Antalya’nın yüz ölçümü yönünden en büyük 4. İlçesi konumunda bulunuyor. Yazıda bahsedeceğimiz Kalkan’ın da dahil olduğu uzun bir kıyı şeridine sahip. 90 kilometre uzunluğundaki bu kıyı şeridi Eşen Çayı’nda başlayıp Üçağız Koyu’na kadar devam ediyor. Bu bölgenin Likya Yolu olarak anılmasının nedeni de bugünkü Kaş’ın Likya medeniyetinin en önemli noktalarından biri olması. Çarşı içinde yer alan ve Kral mezarı olarak bilinen Likya dönemine ait tek bloktan oluşan bir lahit bulunur ve böylesine şehir merkezinde yer alarak korunmuş olarak günümüze gelmiştir.  Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kaş, Bizans döneminde Piskoposluk merkezi olmuştur. En eski ismi Habesos, antik dönemde ise Antiphellos olarak geçen ilçe daha sonra uzun süre Andifli olarak anılmış. Bugünkü adı olan Kaş ise Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde geçiyor. Bir görüşe göre bu isim, saf, lekesiz ve beyaz bir taşa verilen isimmiş ve Kaş ismi de buradan geliyormuş yani gözün üzerindeki kaş değil. Kaş, ayrıca Antalya’nın Muğla ile sınırında yer alıyor. İlçenin geneline bakıldığında böylesine uzun bir sahil şeridinin ve tam da Akdeniz ile Ege Denizi’nin kesiştiği noktada buluşmasından da tahmin edileceği gibi ortaya çıkan eşsiz güzelliklere ve enfes plajlara sahip olduğu söylenebilir. Ancak biz şimdi kameramızı biraz daha yakınlaştıralım ve Kaş’ın merkezine odaklanalım. Türkiye tatilcilerinin ve elbette Türkiye’yi iyi tanıyan yabancı turistlerin, geleneksek tatil yörelerine alternatif olarak gördüğü ve her yaz buna bağlı müdavimleri olan bir yer Kaş. Esasen merkezi küçük olan ve merkeze yakın mesafede yer alan Büyükçakıl ile Küçükçakıl gibi plajlara sahip olan Kaş, bu özellikleri ile kendine has bir tatil tarzı yaratan özel mekanlardan biri. Salt, güneş ve denize odaklı tatil istemeyen, gittiği yerde kültürel anlamda farklılıklar da yaşamak ve aynı zamanda biraz da kafa dinlemek isteyenlerin uğrayabileceği alternatif bir tatil rotası. Kaş denilince akla gelen aktivitelerden biri de hiç kuşkusuz dalış yapmak. Ülkenin en iyi dalışçılarının da listelerinde ilk sıralara yazdığı Kaş, kendisini ziyarete gelenlere de bu olanağı sunan organizasyonlara sahip. Dolayısıyla eğer Kaş’a gitmek gibi bir planınız varsa ve dalışa meraklıysanız ajandanıza mutlaka bunu eklemelisiniz. Kendi seviyenize uygun bir aktivite bulmanız mümkün. Dalış dışında Kaş’a çok yakın mesafede yer alan ve Yunanistan’a bağlı olan Meis adasını da ziyaret edebilir ya da bir gecelik de olsa kalarak adayı gezebilirsiniz. Kaş’ın kardeş belediyesi olan ve daha önce yazılarımızda yer verdiğimiz Kaş Festivali’ni ortak olarak gerçekleştirdiği Meis adasına gitmek için geçerli bir Schengen vizesine ihtiyacınız olduğunu hatırlatalım. Ancak yoksa da Yunan adaları için Türk vatandaşlarına özel kapıda vizeye de başvurabilirsiniz. Konuyla ilgili ilçede yer alan seyahat acentelerinden gerekli bilgileri almak ve işlem yapmak mümkün.  Kaş’ın denizi nasıldır diye soracak olursanız yukarıda sözünü ettiğimiz gibi merkezde en ünlü iki adet plaj bulunuyor. Küçükçakıl Plajı, adından anlaşılacağı gibi oldukça küçük ve burada bir beach var. Daha ilerisinde ise büyük sayılabilecek Büyükçakıl plajı ve yine merkezde Limanın yanında Asmaaltı da denize girmek için bir başka alternatif. Bunların dışında Kaş’a bağlı olan ama merkezin dışında batı yönünde yer alan Patara ve Kaputaş plajları, dünya çapında bir değere sahip. Yine Kaş’tan tekne taksilerle ulaşımı sağlanan Limanağzı da oldukça bakir ve enfes doğası ile tercih edilebilir.

Gizli Kalmış Bir Güzellik: Kalkan

Kaş merkezini geride bırakarak yine ilçe sınırlarında kalarak batı yönüne ilerlediğinizde Muğla sınırına gelmeden Kalkan’a ulaşmanız mümkün. Kalkan, küçük ve aslında bilinen ama çok popüler olmayan bir tatil mekanı. Burada başka İngiltere, Almanya, Rusya gibi ülkelerden gelip zamanla ev alıp yerleşen pek çok insan var. Patara, Lethoon ve Xanthos antik kentlerine çok yakın olan Kalkan’a gelip de buraları görmeden dönülmez. Likya Yolu üzerinde yer alan ve tarihi anlamda önemli bir değere sahip olan bölgede yine Patara plajı da denize girmek için kaçırılmayacak güzellikte. Patara Antik kentine girdikten sonra buraya ulaşabilirsiniz. Kaş – Kalkan bölgesine geldikten sonra zaten Patara, Lethoon ve Xanthos antik kentlerine gezi turları düzenleyen firmaları mutlaka göreceksiniz. Tercihinize göre bu seçenekleri değerlendirmenizde fayda var.  Kalkan’da Patara Plajında denize girmenin yanında Kaş’tan bahsederken sözünü ettiğimiz Kaputaş Plajı da elbette bir başka alternatif. Kalkan merkezinde ise Kalkan halk plajı bulunuyor. Akdeniz’in doğayla bütünleşmesiyle ortaya çıkan farklı tonlarını Kalkan’da bulmanız mümkün. Kalkan’da denizin keyfini çıkarıp tarih yolculuğunda gezerken aynı zamanda mağaraları da keşfetme şansınız var. Kalkan’da denizin içinde yer alan mağaralardan öne çıkan 3 tanesi; Mavi Mağara, Güvercinlik ve İnbaş Mağarası. Kalkan’ın içinden kalkan teknelere binerek ulaşabileceğiniz Mavi Mağara’da deniz ve güneşin birlikte ortaya çıkardığı atmosferi unutamayacaksınız. Hatta şansınız varsa bu mağarada foklara da denk gelebilirsiniz. Yine tekneyle gidebileceğiniz bir başka mağara olan İnbaş Mağarası da denizin içinde size çok farklı bir deneyim sunacak. Güvercinlik Deniz mağarasına ise yüzerek ulaşabiliyorsunuz. Biraz daha maceracı olanlar için ideal bir etkinlik de Güvercinlik mağarasına yapılacak keşif. Kalkan, küçük bir yer olmasının yanında şehir planlaması yönünden yerleşimi, doğası ve iklimi ile yalnızca yaz ve bahar aylarında değil kış aylarında da gidilebilecek bir yer. Kalkan’da kendinizde en çok huzuru hissedeceksiniz. Bu nedenle gizli kalmış bir güzellik, alternatif bir rota burası. Elbette bütçenize bağlı olarak yılbaşı döneminde kiralayabileceğiniz donanımlı ve manzaralı evler de kış aylarında Kalkan yaşamını deneyimlemek isterseniz değerlendirebileceğiniz bir seçenek. Kaş ilçesinin tamamı ve ilçeye bağlı olan Kalkan, yazımızdan da anlayabileceğiniz gibi geleneksel tatil anlayışının dışında daha sakin ve huzurlu bir ortam sunuyor. İlçede büyük tesis yatırımları yok, antik uygarlığın izleri, deniz ve doğa ile birlikte kendine has dingin yaşam atmosferi öne çıkıyor. Özetle her noktasında bir başka güzellikle ziyaretçilerini karşılayan Antalya'nın en özel bölgelerinden biri olan Kaş ve Kalkan, henüz görmediyseniz mutlaka yaşamanız gereken bir deneyim.

07.07.2021