21 Haziran Uluslararası Yoga Günü – Yoga Hakkında Her Şey

Son yıllarda kent yaşamında öne çıkan etkinliklerden biri de yoga. Günümüzün kentli insanının yaşadığı gerginlik, stres ve buna bağlı hayatında yön bulamama sorunlarını aşmak, yeni yaşam felsefeleri bulmak ve zihinsel – fiziksel dengeyi sağlamak için yoga, yükselen bir trend. 21 Haziran tarihi de 2015 yılından beri BM’nin 27 Aralık 2014 tarihinde aldığı kararla Uluslararası Yoga Günü olarak tüm dünyada kutlanıyor. Geçen ay bu sayfalarda, yoga denilince hemen yanında akla gelen kelimelerden Meditasyon ile ilgili 21 Mayıs Dünya Meditasyon günü hakkında bir yazı yayınlamıştık. O yazıda meditasyon ile yoga arasındaki ilişki ile benzerlik ve farklar konusuna değinmiştik. 5. Kez kutlanan Uluslararası Yoga gününde yoganın sanat, felsefe, kültür ve fizyoloji yönünden detaylarına bakalım.

Yoga Felsefesi

Yoganın felsefi yönü aslında yoganın kendisi. Kökeni Hindistan’a dayanan bir felsefe olan yoganın ilk anlamı, kökenini aldığı topraklardan “kavuşma”, “bir arada bulunma”, “birlik”, “karşılaşma”, “yöntem” kelimeleri ile açıklanabiliyor. Bu noktada kavuşma, birlik olma, karşılaşma gibi kavramların muhatabı olan insanın bedeni ile ruhudur. Yoga; ruh ve bedeni özel yöntemlerle eğiterek bu şekilde beden ile ruhsal yaşama egemen olmayı hedefleyen Hint felsefe sistemidir. Ruh ile bedenin birlikteliği ve dengesi, daha geniş anlamda madde ile mananın kavuşması anlamına gelir. Ülkemiz topraklarında ve çevresinde İslam kültürü akımlarında geniş yer tutan tasavvufta da yer alan; madde ile mana kavuşması, hayatın bir denge meselesi olduğunu öne sürerek bu dengenin peşinde koşmayı amaçlar. Bir Hint felsefesi olan Yoga da bu temelin Hint kültüründeki izdüşümü olarak da düşünülebilir. Ancak mutlaka dünyanın birçok yerinde bu düşünceyi temel alan pek çok felsefe ve kültürün yanında yoganın bu denli üne kavuşması, felsefesinden beslenen fiziksel hareketler bütünü yani başka bir disiplini doğurması sayesinde olmuştur denilebilir. Yani yoga, salt düşünsel değil aynı zamanda eylemsel karşılıkları da olan pratik yönü kuvvetli bir felsefedir. Şimdi yogayı bir de bu yönüyle ele alalım.

Yoga Hareketleri

Yoga hareketlerinin temel aldığı konu duruşlardır. Duruş ve pozisyonların her birini bir ismi olmakla birlikte kendi içlerinde gruplandırılmış biçimde seviyeler ile anlamları da ifade ederler. Yogayı profesyonel olarak yapan kişiler bu seviyeler ve anlamları belli bir disiplinle uygulayıp aktarırken çok geniş bir yelpazeye sahip olan yoga hareketleri, günümüzde popüler anlamda günlük hayata olumlu etki edecek egzersizler olarak da sunulmaktadır. Bu anlamda pek çok yoga hareketi, yogayı düzenli olarak yapanların dışında da insanlar tarafından uygulanıyor hatta ciddi bir alışkanlık haline getirilmiş durumda. Yoga hareketleri nedir diye soracak olursanız, bu hareketler bütününü özet olarak sunmaya çalışalım. Genellikle yogada kaç seviye var, hangi seviyeden sonra mutlak arınma anlamına gelen Nirvana’ya erişilir gibi sorular sıkça sorulur. Aslında kesin bir seviyelendirmeden bahsedemiyoruz. Keza yoga türleri de farklı. Yoga türleri ve alt türleri ile bunların seviyeleri üzerine kısaca bahsetmek pek mümkün değil. Ancak yine de genel olarak üzerinden geçmek adına çok bilinen yoga türleri olarak; İnyasa, Hatha, Ashtanga, Yin, Restoratif, Kundalini, Hamile Yogası, Çocuk Yogası gibi isimleri söyleyebiliriz. Yoga hareketlerine gelince. Yukarıda adını verdiğimiz yoga türlerinin her birinin kendi içinde öğreti ve disiplinleri mevcut. Dolayısıyla yogada hangi hareketler var ya da hangi hareketler işimize yarar gibi bir yaklaşım yerine daha çok yoga duruşları üzerine bazı örnekler verilebilir. Kesin ve kapsayıcı olmamakla birlikte kimi yogacıların 11 temel yoga duruşundan bahseder. Bu duruşların evde belli zamanlarda tekrarı ve bir alışkanlık haline getirilmesi, vücudunuzun kan akışını ve nefesinizi düzenlerken aynı zamanda esnemenizi ve bu duruşlarda doğru mental konsantrasyonu sağlamanız halinde psikolojik dengeleme ile yoganın yukarıda bahsettiğimiz ruh-beden kavuşması amacına ulaşılmasını sağlar.  Şimdi bu 11 Temel yoga duruşu ile kısa anlatımlarına yer vermeye çalışalım.

Aşağı Bakan Köpek Duruşu (Adho Mukha Svanasana) 

Aşağı bakan köpek duruşu; Omuzları, bacakları ve kolları güçlendirmeye yardım ederken omurgayı uzatarak, sırt ve belde yer alan ağrıların rahatlamasına da yardımcı olan bir duruştur. Vücuttaki kan akışını tersine çevirerek dolaşıma ve lenf sistemine katkı sağlar.

Çelenk Duruşu (Malasana)

Çelenk Duruşu; kalçaları ve iç uylukları açarken omurgayı esnetmeye ve aynı zamanda pelvik ve kalça eklemlerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olur.

Plank Duruşu

Yogadan türeyen ve bir dönem sosyal medyada binlerce insanın yaparak poz vermesi ile ünlü olan Plank duruşu; el bileklerinde, kollarda, omuzlarda ve üst bacak kaslarında güç ve denge sağlarken vücutta direniş gücü oluşmasına katkı sağlar. 

Ayakta Öne Eğilme (Uttanasana)

Bilgisayar başında uzun süre çalışan ve dik oturma alışkanlığı  olmayanlar için özellikle tavsiye edilen Ayakta öne eğilme hareketi, sinir sistemini rahatlatırken omurga, kalça kasları ve diz arkasındaki kirişlere esneme sağlar, ön bacak kasları ile dizleri güçlendirir.

Hilal Hamlesi (Anjaneyasana)

Hilal hamlesi, uylukların ve pelvisin önündeki kalça kaslarını esnetir ve bacak ve sırt kaslarını da güçlendirir. Aşağı bakma harektetinden türeyen ama daha zor bir hareket.

Oturarak Omurga Döndürme (Marichi Pozu)

Oturarak Omurga Döndürme de yine bilgisayar başında zaman geçirenler için iyi bir hareket. Oturduğunuz yerde kalçalarınızı sabit tutarak esnemenizi sağlarken dönme hareketini torakal omurga ve üzerinde tutmaktadır.  

Çocuk Duruşu (Balasana)

Çocuk duruşu, dinginlik, yenilenme ve vücuttaki stresi hafifletmek için yapılan kurtarıcı bir beden duruşudur – hem fiziksel hem zihinsel olarak. Aynı zamanda kalçayı, dizleri, ayak bileklerini, uylukları ve beli esnetir ve omurgayı, omuzları ve boynu rahatlatır. 

Deve Duruşu (Ustrasana)

Deve duruşu vücudun arka kısmını güçlendirip ön kısmı için de yoğun bir esneme sağlar. Köprü kurmak bu anlamda yoga serisinin temeli ve deve duruşu için de bu gerekiyor.  Deve duruşu,  zorlayıcı bir beden duruşu olduğu için yavaş ve dikkatli yapmak gerekir.

Savaşçı Duruşu  (Virabhadrasana )

Savaşçı duruşu, daha iyi bir denge sağlamaya yardımcı olur ve göğüs ile kalça ileriye doğru döndükçe, psoas kası için daha derin bir çalışma yapılmasını sağlar. Bu da bel ağrılarını önleyen bir durum. diyor.

Kedi-İnek Duruşu

Kedi-İnek duruşu bir akış şeklinde yapılan iki duruşun birleşimi olduğu için iki hayvan ismini almıştır.  Sırt kasları, kalçalar ve karın kaslarını gevşetirken sırt ve boynu kuvvetlendirir. İş çıkışına tüm günün sonunda biriken stresinizi alacak bir duruştur.

Ölü Duruşu (Savasana)

Ölü duruşunda yoganın faydalarını almaya başladığınızı hissedersiniz. Kafanızın sessizleştiğini ve vücudunuzun forma girdiğini hissedersiniz. Genel olarak yoga, bir dinginlik ile dengeyi yakalama işidir. Bu iki öğe de hayatımızın her anında aslında yeniden ve yeniden ihtiyacımız olan kavramlar. Öyleyse bu güzel felsefe ve meşgaleye saygılarımızı sunarken 21 Haziran Uluslararası Yoga Günü’nü de bir kez daha kutlayalım.

07.07.2021