29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun – Cumhuriyetin 95. Yılı

29 Ekim 2018. Cumhuriyetin 95. Yılı. 1923 yılında Gazi Meclis ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti, 95 yaşına geldi. Ülkemiz bu anlamda halen genç bir ülke sayılır. Keza 1000 yıla yakın Anadolu’daki Türklerin varlığı ile öncesinde var olan Türk devletlerinin getirdiği devlet geleneğinin üzerinde yükselen Türkiye Cuımhuriyeti, hem Osmanlı İmparatorluğu sonrası devamla gelen bir devlet hem de yeni ve modern bir ülkenin ismi. Dünyada bugün varlığını sürdüren, bağımsızlığını sürdüren onlarca cumhuriyet var. Ancak hepsi için Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna benzer hikayeler söylemek mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti, yaşama şansı elinden alınmak istenen bir halkın, kurtuluş mücadelesi ve zaferinin üzerine inşa edilmişti. Cumhuriyetin 95. Yılında hem o kuruluş günlerini hatırlayalım hem de Cumhuriyet nedir, hangi anlama gelir birlikte bakalım.

Cumhuriyet Nedir?

Cumhuriyet bir yönetim şeklini tarif eder. Bir ülkenin yönetiminde egemenliğin o ülkenin halkının elinde olduğu yönetim  şekli. Bu anlamda 3 yönetim şeklinden bahsedilebilir.  Bunlar; mutlakiyet, meşrutiyet ve cumhuriyettir. Bu 3 kelimenin de kökeni Arapçadır. Mutlakiyet, mutlak bir egemenden bahseder ve o mutlak tek egemen de padişah/ imparator/ sultan / kral gibi eski tip imparatorlukların kurucu ve ülke sahibi aileleri ile onların temsilcisi olan tek yöneticidir. Osmanlı İmparatorluğu’nun reform öncesi uzun dönemi, mutlakiyettir. Halen temsili olarak Britanya, Danimarka gibi ülkelerde krallıklar ve mutlakiyete atıf vardır. Bir diğer yönetim şekli ise Meşrutiyettir. Yine Arapça kökenli meşru olma yani geçerli olma anlamından türeyen Meşrutiyet; halkın temsilcilerinden oluşan bir meclis ile o meclisten çıkan bir hükümetin, padişah/ kral kontrolü ile onayında yürütmeden sorumlu olması anlamına gelir. Osmanlı’nın son döneminde 1. ve 2. Meşrutiyet denemeleri olmuş ve bu dönemler de esasen bu halkın demokrasiye geçiş sürecinde bir nevi psikolojik hazırlık anlamına gelmiştir. Bugün kimi ülkelerde doğrudan bu şekilde adlandırılmasa da Asya ve Afrika’da bu tür yönetimler, fiili olarak bulunmaktadır. Cumhuriyet ise Mustafa Kemal Atatürk’ün “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.” sözlerinde de gayet açık ve net bir şekilde ifade ettiği yönetim biçimidir. İlkokuldan itibaren öğretilen “ Cumhuriyet, halkın kendi kendisini yönetmesidir” ifadesi, ülkede yaşayan insanların tamamının ortaklaştığı ve yöneticilerini belirlediği biçimdir. Arapça; halk, kalabalık manasına gelen Cumhur kelimesinden türemiştir. Bu yönetim şekilleri ise çatı modeli işaret eder. Bu çatı modellerinin içeriği ise bir başka yönetici belirleme metodu ile tamamlanır. Bu rejimler; monarşi, oligarşi, teokrasi, demokrasi gibi isimlere sahiptir. Monarşi mutlakiyete, oligarşi meşrutiyete, demokrasi ise cumhuriyete uygundur. Sosyalizm, nasyonal sosyalizm ya da bir dini inancın kurallarının tayin ettiği ana kurallar çerçevesinde (teokrasi) gibi rejimlerin olduğu ülkeler de kendilerini cumhuriyet olarak tariflemişlerdir. Ancak bu ülkelerde Cumhuriyet, seçimler yoluyla yönetici belirlenmesi anlamında bir değere sahipken bir parti ya da bir grubun üst yönetim varlığı değiştirilemez ve bu erk, idarede belirleyicidir. Buna örnek olarak eski dönemden Sovyetler Birliği gibi komünist yönetimler ve günümüzden İran İslam Cumhuriyeti örnek verilebilir. Suudi Arabistan ise hem teokrasi hem de mutlak monarşiyi günümüzde yaşayan bir örnektir. Vatikan örneğinde ise yine teokrasi vardır ama seçimler yapılır. Bu da meşruti monarşiye bir örnektir. Türkiye ise 1923 yılında kurulan Cumhuriyetini demokrasi rejimi ile birleştirerek modern dünyanın en ideal sistemi, kendisine vizyon olarak belirlemişti. 1946 yılında çok partili demokrasiye geçişle birlikte bugün 95. Yılını yaşayan Türkiye Cumhuriyeti, demokrasi yolunda gelişimini sürdürmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu

“Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.” Bu sözleri 28 Ekim günü, Ankara’da söyledi Mustafa Kemal Atatürk. Ertesi gün de Yaşasın Cumhuriyet nidalarıyla TBMM’de Cumhuriyet, ilan ve kabul edildi. Tabi o güne ve koşullara hemen gelinmedi. 1922 yılında kazanılan kesin zaferin ardından Lozan Barış Antlaşması ile yeni Meclisin temsil ve egemenliği tanındı. Ardından Mustafa Kemal Atatürk yönetimindeki hükümetin teklifi ve meclisin kabulü ile önce Saltanat, ardından da Hilafet kaldırıldı. Bu gelişmeler, millet egemenliğinin üzerinden mutlakiyet ile teokrasi gölgesinin kaldırılması anlamı taşıyordu. Bu süreçler, halkın temsilcisi olan mebusların ( milletvekili) oluşturduğu meclisten seçilen  hükümetin millet adına yürütmeyi üstlenmesini, her hangi bir engel olmadan sürdürmesinin önünü açtı. 1924 anayasası ile de Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliği ve ana hatlarını belirlendi. Laik, üniter bir hukuk devleti vizyonu ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti, 1946 yılına kadar çok partili demokrasi denemelerinde bulunsa da başarılı olamadı ancak vizyonunu hep bu doğrultuda belirleyerek demokrasi kültürünü oluşturdu. Tüm yurtta coşkuyla kutlanan Cumhuriyetin ilanının üzerinden bugün 95 yıl geçti. O günden bugüne her yıl kutlamalar da her artan bir sevinç ve coşkuyla devam etti. Mustafa Kemal Atatürk’ün “ Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır” sözlerini sahiplenen yurttaşlar, her yıl 29 Ekim Cumhuriyet bayramını da bu bilinçle kutlamaya deva ediyor. Demokrasisi, darbelerle kesintiye uğrasa da her defasında yeniden kendisini inşa eden rejimde Cumhuriyet üst çatısı, her türlü görüş farklılığı ile birlikte herkesin ortaklaştığı bir kavramdır. Cumhuriyet olmadan ve korunmadan ilerleme ve yenilenme mümkün değildir. Bunun farkında olan toplumun her kesimi, Cumhuriyetin varlığının sürmesi üzerine halkın yararına politikalar oluşturmaya çalışmaktadır. Yine Türkiye yurttaşları, Cumhuriyetin yanında demokrasiye de her daim sahip çıkmakta, bu iki kavramın, birlikte yaşamımız için bir sigorta niteliği taşıdığını unutmamaktadır.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları

Ülkemizde var olan 4 milli bayramın adeta en büyüğü olarak kabul edilen Cumhuriyet Bayramı, başkent Ankara’da yapılacak protokol ve kutlamaların yanında verilecek Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu ile resmi kutlamalar yapılırken ülkenin her ilinde ve hatta ilçesinde de gece geç saatlere kadar kutlanacak. Peki, 2018 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları nasıl olacak? Başkent Ankara’da sabah erkenden protokol olarak devlet erkanı Anıtkabir’e çıkarak Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakacak ve Cumhurbaşkanı, Anıtkabir Hatıra defterine yazacak. Ardından başkentte resmi kutlamalar var. Cumhurbaşkanlığı Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu ise aynı gün yeni havaalanı olan İstanbul 3. Havalimanı’nda yapılacak.

Antalya’da 29 Ekim Kutlamaları

Türkiye turizminin başkenti Antalya’da ise 28 Ekim Pazar günü 13:00’te Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başlayacak olan kutlamalar, akşam Fener alayı ile devam edecek. Yine aynı günün akşamında ise Muratpaşa Belediyesi’nin organize ettiği yürüyüşün devamında Cem Adrian ile Ayna konserleri var. Antalya’da 29 Ekim kutlamaları kapsamında Pazartesi sabahı resmi geçit ve Devlet Opera ve Balesi konseri ile 21:00’de Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği Yalın konseri var. Cumhuriyetimizin 95. Yılı Kutlu olsun.

07.07.2021