23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı – 99. Yıl

Bu yıl, Ulusal mücadelemizin yürütüldüğü Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 99. Yılını kutluyoruz. 23 Nisan 1920’de yurdun dört bir yanından yörelerin halklarını temsilen gelen milletvekillerinin katılımı ve mücadelenin baş komutanı Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde açılan Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı’nı halk adına başarıyla yöneterek yurt savunmasında nihayete ulaştırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.” sözü temelinde, yeni, modern, demokratik ve halkın temsiliyetini her şeyin üstünde tutan Cumhuriyeti kuran Meclis, egemenliği bir ailede tutarak mutlak padişahlık rejimi ile yönetilen Osmanlı İmparatorluğu’na da son vermiştir. Demokratik, laik ve sosyal bir devlet olma ideali ile kurulan yeni Cumhuriyet, Saltanat ve hilafeti de kaldırarak ulusun yani halkın egemenliğini halka teslim etmiştir. Bir ülke devleti ömrü olarak bakıldığında 99 yıllık bir süre aslında bir insan ömrünün ilk gençlik yılları gibidir. Bu nedenle demokrasinin ve bağımsızlığın teminatı olan Millet Meclisi 99 yaşındadır ve hala gençtir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na hem meclis hem de geleceğimiz çocuklarımız yönünden yeniden bakalım.

23 Nisan – Demokrasi ve Gelecek

Yukarıda sözünü ettiğimiz gibi Ulusal Egemenlik, yalnızca bir ulusun sınırları belirlenmiş kara parçasına egemen olması değil aynı zamanda ve olmazsa olmaz şartı olarak yönetime de egemenliği anlamına gelir. Günümüzde temsili demokrasi modeliyle yönetim erkinin vekalet yoluyla göreve talip olanlara verildiği yönetim sistemi, demokrasinin ilk koşuludur. İşte 23 Nisan 1920 tarihinde bir ulusun yurdunu savunmak için verdiği meşru savaşı yöneten Millet Meclisi açılmıştır. Bu anlamda 99. Yılını kutladığımı bu özel günün bayramı olan 23 Nisan Bayramı, Ulusal Egemenlikle ulusun yönetimdeki temsiliyeti ile demokrasiyi, Çocuk Bayramı olarak da geleceği simgelemektedir. Demokrasiye ve çocuklarımıza ne kadar değer verirsek geleceğimiz de o kadar aydınlık ve güzel olacaktır.

23 Nisan 1920

Bundan 99 yıl önce Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşların önderliğinde açılan Meclis, Türklerin tarihinde de önemli bir dönüm noktasıdır. Keza, Osmanlı’dan batıda Türk imparatorluğu ve Anadolu’dan da Türkiye olarak bahsedilmesine karşın Türk isminin bir devlette ilk kez kullanıldığı bir evreye geçişin başlangıcıdır. Bununla birlikte Osmanlı’nın son döneminde Abdülhamit’in padişahlığı sırasında iki kez yapılan Meşrutiyet denemelerinde toplanan Meclis, yürütmeyi denetleyemezken bu kez halkın temsilcilerinden oluşan meclis, yasama erkini kendi üzerine alırken yürütmeyi de hem belirliyor hem de denetliyordu. Çağın oldukça ilerisinde bir vizyonla ve savaş koşullarına rağmen “Milletin kurtuluşunu yine milletin azim ve kararı yani iradesi sağlayacaktır” düşüncesiyle Mustafa Kemal Atatürk, savaşın başında aktif bir komutan olmasına rağmen karar mekanizmalarını kendi elinde toplamak yerine meclise bırakmıştır. Bu da devamında gelecek olan demokratik reformlar, modern cumhuriyet ve nihayetinde çok partili demokratik seçimlere giden yolun temellerini atmıştır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Meclisin açılışının 99. Yılında bu değerler açısından kutlamanın önemi de çok büyüktür. Mustafa Kemal’in şu sözleri de bu anlamı pekiştirmektedir: ''Efendiler! Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Türkiye ve Türkiye halkının beka ve istiklalini temine çalışıyor. Çünkü Türkiye'nin asıl sahibi, meşru ve gerçek sahibi olan Türkiye halkının kati arzu ve iradesi bu yoldadır...'' https://www.youtube.com/watch?v=5KNcmCJKClQ

23 Nisan 1920’de Ne Oldu?

23 Nisan 1920 tarihinde saat 14.00'te tören ve dualarla açılan Büyük Millet Meclisi başkanlığına ilk olarak en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey seçilmiştir. İlk meclisten kalan bu alışkanlık halen devam etmekte, TBMM seçimleri sonrası hemen başkan belli olmadığı için seçilen milletvekilleri arasından en yaşlı olanı açılış oturumuna başkanlık ediyor. Meclis açılışına tanıklık edenlerin aktarımlarına göre; Ulus Meydanı’nda bir tabur piyade asker hazırlanmış ve askerlerin arkasında da Ankara halkı toplanmıştı. Tam saat 14:00’te Mustafa Kemal ile birkaç yüz kişilik bir heyet Taşhan'a indi.  Büyük Millet Meclisi olarak kullanılacak olan ve halen 1. Meclis Binası ismiyle Ankara’da müze olarak ziyarete açık olan taş binanın pencerelerine bayraklar asılmıştı. Sağdaki küçük kapıdan, Mustafa Kemal ve mebuslar (milletvekilleri) girdiler. Toplantının yapılacağı büyük salona girdiler. Salonda tahta bir kürsü kurulmuş ve kapının karşısına konulmuştu. Mebusların oturması için de okul sıraları dizilmişti. Salonu bir soba ısıtıyor, tavanda ise bir gaz lambası duruyordu. Herkes yerine oturduğunda meclisin açılışını en yaşlı üye olan Sinop mebusu Şerif Bey yaptı. Açılışı yapan Şerif Bey, herkesin heyecanla dinlediği bir konuşma yaptı. Onun bu sırada yaptığı konuşma heyecanla dinlendi. Meclisin ertesi günkü toplantısında, Mustafa Kemal, Mondros Anlaşması’ndan itibaren geçen olayları anlatan bir konuşma yaptı. Bundan sonra Büyük Millet Meclisi'nin hak ve yetkilerini tanımlayan yasa teklifi Meclis'e sunuldu. Yapılan oylama ile bu yasanın kabul edilmesiyle Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme yetkilerini kazanmıştı. O günkü toplantı sonunda Gazi Mustafa Kemal Meclisin ilk Başkanı seçildi.

Çocuk Bayramı

23 Nisan’ın aynı zamanda çocuk bayramı olarak kutlanması, dünya üzerinde çocuklara özel ulusal bayramı olan az sayıda ülkeden biri olmanın mutluluğunu yaşatıyor. Bir önceki 23 Nisan yazımızda geçen sene 23 Nisan’ın nasıl çocuk bayramı olduğunu detaylı olarak yer vermiştik. Yazıya şuradan ulaşabilirsiniz. Öncelikle bu bayramın çocuk bayramı olarak kutlanması hem geleceği işaret etmekte hem de çocuk kavramının önemine değinmektedir. Yeni kurulan bir devletin ilk yıllarında bir milli bayramını çocuklara vermiş olması, o ülkenin yurttaşları olarak bizlere günümüzün modern zamanında bu kültür temelinde çocuklar konusunda daha ilerici politikalara sahip olma sorumluluğu veriyor. Tam da buradan hareketle bir toplumun çocuklarına verdiği değerin geleceğine verdiği değerle aynı olduğunu hatırlamamız gerekir. Her 23 Nisan’da çocukların temsilen kısa bir süreliğine devlet yöneticilerinin koltuklarına oturması da bunu simgeler.  Son seçimlerde Nevşehir’in Avanos ilçesinde çocukken 23 Nisan’da oturduğu belediye başkanlığı koltuğuna 32 yıl sonra bu kez gerçekten oturan Celal Alper İbaş, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın değerini en iyi anlatan örnek oldu. Çocukların değerinin bilinmesi ve onların bu güzel bayramda haklarının korunması adına 23 Nisan kutlu olsun diyor ve UNICEF tarafından yapılan çocuk tanımına da burada yer veriyoruz. “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, 18 yaşın altında olanları çocuk olarak tanımlayarak başlamaktadır. Sözleşmede özetlenen haklar, nerede olurlarsa olsunlar bütün çocuklar için geçerlidir. Çocuklarla ilgili bütün konularda, çocuğun yüksek yararı gözetilecektir. Devletler, çocukların haklarına eksiksiz biçimde saygı gösterilmesini sağlayacak önlemleri almakla yükümlüdürler.”

07.07.2021