Gelidonya Feneri, günümüzde birçok maceracı turistin ilgisini çeken Likya Yolu rotasında bulunuyor. Türkiye’nin en uzun yürüyüş yollarından biri olan Likya Yolu, antik çağda önemli bir Anadolu uygarlığı olan Likya’nın önemli şehirlerini diğer komşu devletlerle bağlıyordu.
Toplamda yaklaşık 540 kilometre uzunluğundaki bu yol, antik Likya uygarlığının izlerini halen daha taşıyor. Ayrıca yürüyüş boyunca ormanlar, dağlar ve deniz manzaralarıyla bezeli birçok özel noktaya da sahip. Likya Yolu, Antalya'nın batısından (Kemer’den)başlar ve Kumluca, Finike, Kaş ve Muğla'nın Fethiye ilçesine kadar uzanan bir rotada tamamlanır. Parkurun tamamını bitirmek genelde tercih edilmese de kısa ve orta uzunluktaki parkurlar birçok kişi tarafından tercih ediliyor.
Gelidonya Feneri’nin tarihi, 1936 yılına kadar uzanıyor. Henüz navigasyon ve sinyal sistemlerinin gelişme göstermediği bu dönemde, denizcileri tehlikeli kayalıklardan korumak amacıyla inşa edilen bu deniz feneri, Türkiye’nin en yüksek rakımlı deniz fenerlerinden sayılıyor.
Deniz seviyesinden yaklaşık 227 metre yükseklikte yer alan Gelidonya Feneri, Beş Adalar olarak bilinen ve gemiciler için tehlike arz eden kayalıkların yakınında inşa edilmiştir.
Osmanlı döneminden beri Gelidonya bölgesi, Akdeniz’de seyahat eden gemiler için zorlu bir geçiş noktası olmuştur. Gelidonya Feneri, denizcilerin güvenli seyahat etmeleri için kritik bir rehber görevi görmüştür.
Gelidonya Feneri, ilk inşa edildiğinde gaz lambasıyla aydınlatılıyordu ve uzun yıllar boyunca fener bekçileri tarafından klasik usulde işletildi. Ancak günümüzde modern sistemlerle çalışmakta olup, otomatik olarak yanıp sönerek denizcilere yön göstermeye devam ediyor.
Elbette, her deniz feneri gibi Gelidonya Deniz Feneri’nin de kendine göre bir efsanesi var. Rivayete göre, Ali Kaptan adındaki bir denizci kırlangıçların yoğun olarak göç ettiği bu noktaya deniz feneri inşa ederek gece karanlıkta kırlangıçların zarar görmeden göç etmesini sağlamıştır.
Likya yolunun eşsiz manzarasına ev sahipliği yapan Gelidonya Feneri, Antalya ilinin Kumluca ilçesine bağlı Taşlık Burnu bölgesinde yer alıyor. Antalya’nın güney kıyısında, Adrasan ile Kumluca arasında kalan bu özel nokta, sunduğu eşsiz Akdeniz manzarası ile ziyaretçi çekiyor.
Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içinde bulunan ve deniz seviyesinden oldukça yüksek bir konumda bulunan Gelidonya Feneri, Beş Adalar adı verilen küçük adacıklara yukarıdan bakıyor. Bu adalar, tarih boyunca doğu Akdeniz’de birçok deniz kazasına tanıklık etmiştir ve bölgede yapılan arkeolojik araştırmalar, burada batmış birçok antik geminin kalıntılarını ortaya çıkarmıştır.
Antalya’nın saklı kalmış tarihi ve doğal güzelliklerinden biri olan Gelidonya Feneri, konumundan dolayı kolay bir ulaşım sunmasa da, bu eşsiz manzarayı keşfetmek isteyenler için birkaç ulaşım yolu sunuyor.
Gelidonya Feneri'ne en yakın yerleşim yeri Adrasan'dır. Adrasan'dan fenere ulaşmak için öncelikle tekne turu yapabilir veya yürüyüş rotasını tercih edebilirsiniz. Özellikle sezonun olduğu yaz aylarında Gelidonya Feneri turlarına katılım sağlayabilirsiniz.
Likya Yolu'nu yürüyenler için Gelidonya Feneri, rotanın önemli bir durağı olarak biliniyor. Adrasan'dan başlayarak yaklaşık 7-8 kilometrelik bir yürüyüşle fenere ulaşabilirsiniz.
Gelidonya Feneri'ne araçla ulaşmak oldukça zorlu olabilir, çünkü fener, dar ve engebeli yollarla çevrilidir. Ancak, özel arazi araçlarıyla fenerin yakınlarına kadar gitmek mümkündür. Bu yüzden araçla feneri ziyaret etmeniz pek önerilmiyor.