Lykia Uygarlığı’nın Komşusu Lykaonia

“Lykaonia isminin kökeni Hititler’de Lukka’dan gelmektedir Umar 1993: 526)[1] ve Hitit belgelerinde Güney Anadolu’nun iç kısmı ‘Luviya’ olarak adlandırılmaktadır.[2] Bölgenin ismini aldığı Luvi halkı (Luviler) MÖ 3000’li yıllardan Helenistik döneme kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir. MÖ 2000’li yıllarda, Luvi ülkesi anlamına gelen ‘Lukkawaniya’ daha sonra Lykaonia’ya dönüşmüştür.[3] Bölge dönemlere göre, Hitit-Arzawa; Phryg-Assur-Kimmer; Grek-Pers; BergamaSeleukos; Roma-Galat; Roma-Part; Bizans-Sasani, Bizans-Arap ve Bizans-Türk mücadelelerinde önemli bir cephe görevi üstlenmiştir.[4] Bu noktada bölgeyi değerlendirdiğimizde pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığı, kültürel ve siyasal açıdan önemli bir merkez haline geldiği görülmektedir.[5] Bu zenginliği aynı zamanda Likya, Psidia, Pamfilya ve Kilikya olarak bilinen coğrafyalarda da görmek mümkündür. Hal böyle olunca, tarih kitaplarında Anadolu kıyılarındaki antik kentler ve bu ketlere ait değerlerin Romalıların Anadolu’yu ele geçirdikten sonra sahip olduğunu söylemek tarihe ve Anadolu haklarına büyük haksızlık olur. Roma Dönemine Anadolu topraklarındaki antik kentlere ait tüm değerleri yorumlamadan önce, Anadolu halklarının kimler olduğunu ve onların sahip oldukları maddi-manevi mirası bilmeden, bu topraklara sonradan sahip olanlara tüm elde var olan değerlerin adresi göstermek tarihe de büyük oranda zarar vermektedir.

Lykaonya/Lycaonia/Iconium/Konya

Doğusunda Kapadokya-Kappadokia, güneyinde Kilikya-Kilikia, batısında Pamphylia ve Pisidia, kuzeyinde de Phrygia ve Galatia'nın yer aldığı antik bölge. Bugünkü Konya ilinin büyük bir bölümünü de içine almaktadır. Roma Dönemi’nin önemli askeri sınır hattını oluşturan bu kentlerde Hristiyanlığın yayılması ile birlikte piskoposluk merkezleri konumuna yükselmiş stratejik değerlerini arttırmışlardır.   MÖ 2. binde, Lykaonia’nın batısındaki Arzawa bölgesi dışında herhangi bir siyasi güç bulunmamaktaydı.[6] Asur Koloni Çağı ve sonrasında bir güç olarak beliren Hititler ile beraber bölge Hitit İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altına girdi. Özellikle MÖ 1400-1200 yılları arasında Hititlere ait eserler söz konusu uygarlığın yoğun izlerini gözler önüne sermektedir.[7] Hitit-Arzawa hâkimiyetinden sonra bölge Phryglerin (Friglar) hâkimiyetine geçmiştir. Phrygler’in Anadolu’ya MÖ 1200-1100 yıllarında Trakya dolaylarından gelmişlerdir. Konya’da bilhassa Alaadin Tepesi’ndeki kazılar sırasında pek çok Phryg eser bulunmuştur. Bu da bizlere Phryg kültürünün Roma dönemine kadar sürdüğünü göstermektedir.[8] MÖ 7. yy başlarından sonra Phrygler devrinde önemli bir merkez olan Konya, Kimmer istilasından sonra Lydia’lılara geçmiştir.[9] Lydialıların egemenliği MÖ 6. yy’da Pers istilasıyla sona ererek Lykaonia bölgesi dâhil Anadolu’nun büyük bir kısmı Persler’e teslim edilmiştir.

“Diadohlar” Büyük İskender’in Ailesi ve Ona Yakın Kişiler Demektir

Diadohlar, Büyük İskender'in ailesinden kişiler, ona yakın kumandanlar ve arkadaşları, yani ardılları anlamına gelmektedir. İskender MÖ 323'te Babil'de hayatını kaybedince onun genişletip büyüttüğü imparatorluğun nasıl yönetileceği büyük bir tartışma ve mücadele konusu oldu ve Diadohlar savaşlarına zemin hazırladı. Diadohlar ilk olarak Babil'de bir devlet konseyi topladılar. En öne çıkan isimler PerdikkasI. Ptolemaios SoterI. Seleukos NikatorLisimahos ve Antigonos ve Antipatros gibi isimlerdi. İlk olarak Perdikkas imparator vekili oldu. Sonrasında fazlaca güçlendi. İskender'in cesedini Makedonya'ya taşıma fikri yüzünden Ptolemaios ile sürtüştü, Mısır'a girmesi onun sonu oldu. Devamında Antipatros, o ölünce de Antigonos büyük güç sahibi olacaktı. MÖ 312'de Gazze Muharebesi, MÖ 301'de İpsos Savaşı ve MÖ 281'de Korupedion Savaşı sonraki mücadeleler oldu. Sonlara doğru Ptolemaios, Seleukos'u da öldürmüştü. Korupedion Savaşı sonrasında İskender'in üniter devleti resmen parçalandı. Mısır'da Ptolemaios Krallığı, Önasya'da (Ortadoğu) Seleukos İmparatorluğu kurulurken Makedonya'da ise Antigonos Hanedanlığı etkin oldu.”[10] “Romalıların Anadolu’daki ilk münasebetleri Suriye kralı III. Antiochos’a karşı girişilen harekâtta söz konusu oldu. MÖ 190 yılında L.Cornelius Scipio idaresindeki Roma ordusu Makedonia ve Thrakia üzerinden Hellespontos’a (Çanakkale Boğazı) ve oradan da Küçük Asya’ya (Asia Minor) ayak bastı. Suriye ordusunu Scipio komutasında yenilgiye uğratan Roma, III. Antiochos’la MÖ 188’de yapılan Apameia Barışı sonrası bölgenin yönetimini müttefikleri Rhodos ve Pergamon arasında paylaştırdı. Roma politik hamlelerini dikkatle seçerek idaresi çok güç olan Anadolu topraklarını hemen işgal etmek yerine bölge hamisi konumunda kalmayı tercih etti. Roma’nın Anadolu coğrafyasındaki ilk eyaleti Apameia Barışı’ndan 55 yıl sonra MÖ 133’de Pergamon kralı III. Attalos’un ölümünün ardından ülkesini Roma’ya vasiyet etmesi sonrasında MÖ 129 senesinde mümkün oldu. MÖ 1. yy başlarında Marcus Antonius, Pamphylia, Pisidia, Phrygia ve Milyas’ın dâhil olduğu Kilikia Eyaletini kurdu. Bu eyalet Lykaonia bölgesini de içine alarak Kappadokia’ya kadar da uzanmaktaydı.[11] Dolayısıyla bölgenin MÖ 1 yy başlarında Kilikia Eyaleti’nde yer aldığı anlaşılmaktadır. MÖ 40-39 yılından itibaren Marcus Antonius’un eyaletlerin statüsünü yeniden dizayn etmesiyle beraber Laodikea’lı Zeno’nun oğlu Polemo, bölgede yönetici olarak tayin edildi. Buna göre, Polemo başkent İkonium başta olmak üzere Lykaonia ile Kilikia’ya kadar uzanan bölgeyi hâkimiyeti altına aldı.[12] Ancak, MÖ 36 yılına gelindiğinde Marcus Antonius tekrar düzenleme yaparak, Galatia ile Lykaonia’nın bir kısmını son Galatia kralı Amyntas’a verdi.[13] Amyntas’ın MÖ 25 yılında Hımanadlar tarafından pusuya düşürülüp öldürülmesi sonrasında Augustus (MÖ 27-MS 44) “Provincia Galatia” adıyla Lykaonia ve Galatia eyaletlerini birleştirmiştir.[14] (Sherk 1980: 958; Texier 2002: 446). Tiberius döneminde (MS 14-37) Galatia ile Kappadokia birbirinden ayrılırken,[15] Vespasianus (M.S. 69-79) döneminde gelindiğinde ise yeniden bu iki bölge birleştirilmiş, söz konusu süreçler içerisinde Lykaonia bu bölgelerin içerinde yer almıştır.[16] Antoninus Pius (MS 138-161) Lykaonia’yı ayrı bir eyalete dönüştürmüştür. Böylece bölge kendi kendini yönetebilme mekanizmasına kavuşmuştur.[17] Ancak, Diocletianus dönemine (MS 284-305) gelindiğinde Lykaonia Bölgesi, Galatia, Pisidia ve Isauria arasında pay edilmiştir.[18] Roma İmparatorluğu’nun geç dönemlerinde ve Bizans hâkimiyeti zamanında Lykaonia’nın sınırları değişkenlik göstermeye devam etmiştir.[19] İmarator Valens yönetiminde (MS364-378) bölge özerklik kazanmış[20] I. Theodosius zamanında ise Lykaonia’nın güneyi Pisidia ve Pamphylia ile kesişme göstermiştir.[21][22]

Lykaonia Bölgesi’nde Yer Alan Antik Kentler

Lykaonia bölgesine ilk geziler İÖ 5. Yüzyılda Antik dönem coğrafyacılarından Ksenophon’un gelmesiyle başlamıştır. Ksenophon “Anabasis” adlı eserinde Orta Andolu’nun Güneyinde yer alan Lykaonia’ın Batısında Phrygia (Firigya”nın  yer aldığından bahseder. Aynı şekilde Amasyalı Strabon da kente gelmiş ve kent hakkında bilgi vermiştir.[23] Strabon kente gelmiş ve kent hakkında kısa bir bilgi vermiştir. Strabon Lykaonia bölgesini şu şekilde anlatır: “Orkaorki ve Pitnissos'un etrafındaki bölgelerle Lykaonia Platosu soğuk, ağaçsız olup az su bulunduğu halde yabani merkeplerin otlak yeridir; hatta suyun bulunabildiği yerlerde de, halen suyun parayla satıldığı Soatra' da (Garsaura yakınında bir kasaba) olduğu gibi kuyular dünyanın en derin kuyularıdır.[24] Lykaonia bölgesinin Kuzeydoğu kesiminde; Savatra, Perta, Kana antik kentleridir. Savatra (Sauatra / Soatra Antik Kenti, bugün Konya’nın Selçuklu İlçesi’nin Yağlıbayat Mahallesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Lykaonia bölgesinin Güney sınırında zaman zaman Lykaonia şehirleri arasında dâhil edilen Isauria’dan başlamak üzere güneydoğuya Artanada (Dülgerler)’ya, buradan Kalykandos, (Göksu Irmağı) sınır olmak üzere doğuya doğru gidilirken, buradan Laranda (Karaman)’ya bir yay çizilir ve son olarak bölgenin Kuzey Sınırı ise, Verinepolis’ten başlamak üzere batıya doğru Savatra (Yağlıbayat) ve oradan Laodikeia-Katekekaumene (Ladik)’e, buradan da güney batıya doğru Mistheia, (Beyşehir)’e bağlanır.[25] Texier ise ‘Küçük Asya Coğrafyası, Tarihi ve Arkeolojisi’ adlı kitabında Lykaonia’nın sınırlarından şöyle bahsetmektedir: Lykaonia doğusunda Kappadokia kuzey ve kuzey batısında Galatia ve Phrygia, doğu ucunda da Toros dağlarıyla birleşir. Burada Derbe ve Laranda şehirleriyle beraber bulunan en önemli şehir İkonium’dur.[26]

Alıntı & Kaynak & Fotoğraflar [1] Umar, Bilge, Türkiye’deki Tarihsel Adlar, Türkiye’nin Tarihsel Coğrafyası ve Tarihsel Adları Üzerine Alfabetik Düzende Bir İnceleme. İstanbul: İnkılap Kitabevi. 1993: s 526. [2] French, David, Isinda and Lagbe, Studies In The History and Topography of Lycia and Pisidia. Ankara: The Brits Institute of Ankara. 1994, s 69. [3] Cate, P.H.J. Houwing Ten (1961). The Luwian Population Groups of Lycia and Cicilia Aspera During the Hellenistic Period. Leiden: E.J. Brill. s.195-200. [4] Bahar, Hasan-Bizbirlik, A. (1997) “Tahrir Defterlerine Göre Akşehir-Ilgın Çevresindeki Osmanlı Yerleşmelerinin Arkeolojik Metodlarla Lokalizasyonu üzerine Bir Deneme”, Konya: Ata Dergisi. (VII), 1997, s 251-288, 254-267. [5] Akıntı-Kaynak: IŞIK, İlker, Lykaonia Bölgesi Kuzeydoğu Kesimi Tarihi ve Yerleşim Yerleri, SEFAD, 2018 (40): 191-206 e-ISSN: 2458-908X DOI Number: https://dx.doi.org/10.21497/sefad.515307 [6] Tekin 1995: 37. [7] Bahar a.g.e. 1995, s 221-222. [8] Akok, Mahmut (1970). “Türk Tarih Kurumu Adına, Konya Alâeddin Tepesinde 1941 Yılında Yapılmış Olan Arkeolojik Kazıda Elde Edilen Mimari Buluntular”.VII. Türk Tarih Kurumu Kongresi 25-29 Eylül 1970, Ankara, s 61. [9] Baytak, İsmail, Lykaonia Bölgesi Konya Mezarları. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.Baytak 2008, s 41. [10] Tekin, Oğuz (Mart 2014). Helen ve Roma Tarihi (5 bas.). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi AÖF, s. 67-70. ISBN 978-975-06-1038-7 [11] Gür, Selçuk, İlk İnsandan Selçuklu’ya Anadolu Uygarlıkları ve Antik Şehirler. İstanbul: Alfa Yayınları, 2007, s 87. [12] Strabon, Geographica, XIV, Antik Anadolu Coğrafyası. çev: Prof. Dr. Adnan Pekman., İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları..2. s. 24, Sayar, 1994, s 207. [13] Magie, David (1950a-b) Roman Rule in Asia Minor. I. Vol.,/ II. Vol Text, Princeton: Princeton University Press, 1950, s 434. [14] 1) Sherk, R. K. (1980). “Roman Galatia: The Gouvernors from 25 B.C. to A. D. 114”, Aufstieg und Niedergang der Römischen Welt, II, 7.2: 954-1052 2) Texier, Charles (2002). Küçük Asya Coğrafyası, Tarihi ve Arkeolojisi. Ankara: Enformasyon ve Dokümantasyon Hizmetleri Vakfı. [15] Özsait, Mehmet, Hellenistik ve Roma Devrinde Pisidya Tarihi. İstanbul: İÜEF Yayınları.198, s 102. [16] 1) Kaya, Mehmet Ali (2000). Anadolu’daki Galatlar ve Galatya Tarihi. İzmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, 2000, s 164. 2) Bosch, Clemen Emile, Quellen zur Geschichte der Stadt Ankara im Altertum: Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1967, s 66. [17] Özsait 1982, s 391. [18] 1) Broughton, T.R.S, “Roman Asia Minor” An Economic Survey of Ancient Rome-IV. New York: Octagon Books. 1975, s 598. 2) Bahar 1991: s 95. [19] Kurt, Mehmet, Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından Uluslararası Sarayönü Sempozyumu. 24-26 Ekim), Konya, 2014, s 28, 29, 44, 29. [20] Hunger 1984 s 55. [21] Özsait 1985, s 102. [22] Akıntı-Kaynak: IŞIK, İlker, Lykaonia Bölgesi Kuzeydoğu Kesimi Tarihi ve Yerleşim Yerleri, a.g.e. [23] Strabon 2000, s 65. a.g.e. [24] (Strabon 2000: 65. a.g.e. [25] Özlü, İshak, Klasik Çağda Lykaonia Bölgesi’nin Tarihi Coğrafyası. Doktora Tezi: Selçuk Üniversitesi, 1994, s 5. [26] Texier 2002, s 289. a.g.e.

07.07.2021