Kandyba Antik Kenti / Kaş / Likya Birliği

Kandyba Antik Kenti Antalya’nın Kaş Beldesi’nin 13 km kuzeyinde Gendeve (Çataloluk) köyü yakınlarındadır. Kandyba sözünün Anadolu’nun en eski halklarından olan Luwi veya Likçe’den geldiği sanılmaktadır. Kandyba, “Ana Tanrıçanın erkeği” veya “Baş Tanrıça"ya ait” bir isim olduğu düşünülmektedir. Kentin isminden yola çıkarak, burasının belki de bir kent olma özelliğinden çok bir kült merkezi olma özelliği taşımaktadır. Zaten Lykia şehirlerin kuruluş öykülerine bakacak olsak, bunların bir tamamının Anadolu’nun eski halkı Luwiler tarafından kurulduğunu görmek mümkündür. Bir kültürün üstünde kurulan başka kültürlerin, bir önceki kültüre ait maddi-manevi hiçbir aktarımın yapılmadan bir başına kurulduğunu söylemek insanlık tarihine haksızlık olur. O nedenle Luwiler’den bahsetmeden bir Likya birliğinden, Likya birliğinden bahsetmeden de Bizans ve Roma kültüründen bahsetmek mümkün değildir.

Antik tarihçilerin Kandyba hakkında bilgi vermemesi, günümüzde de şimdiye kadar arkeolojik yüzey çalışmalarının yapılmamış olması antik kent hakkında yeterince bilgiye sahip olamamamıza neden olmuştur. Tahminen akropol ve onun eteklerinde kurulmuş olan kentten ziyade önemsiz bir yerleşim yeri olmalıdır. Günümüzde Bizans devrinden kalma sur duvarları ile birkaç Lykia tipi mezardan başka bir şey yoktur.

Büyük bir doğa harikası içerisinde olan antik kente ev sahipliği yapan Çataoluk Köyü’nün Likya Yolu rotasına uygun olması nedeniyle burasının da dahil edilmesi turizm açısından iyi olacaktır.  Ayrıca yerli ve yabancı misafirlerimizin buraları görme imkânı yaratmak da turizme önemli bir katkı sağlayacaktır. Özellikle tatilini farklı geçirmek isteyen turistlerin aynı zamanda yörenin yerel insanlarıyla da tanışması, köy çobanlarının otlattığı keçi sürüleri içerisinde doğanın sesini dinleyerek doğayla iç içe farklı bir gün geçirmesi açısından Kandyba Antik Kenti’ni görmek iyi gelecektir. 

Kandyba Antik Kenti kalıntılarına bakınca, Çatalhöyük Köyü’nde bulunan evlerin de sanki onun bir devamı olduğu kanısına varırsınız. Belki de bunun biraz da nedeni, belki de antik kentten getirilen taşlardan yapılan bu evlerin yapılmış olması ve buradaki mimarinin köyde 1800’lü yıllarda yapılan evlere yansıtılması olarak değerlendirebiliriz. Tarihi araştırmalar olmayınca haliyle elimizde verilerin de olmaması hayal dünyamızı harekete geçiriyor. Tabii ki de bu da kendi varsayımlarımızdan ileri gidemiyor. Umarım dana nice Kandyba gibi kentlerimizi bir an evvel koruma altına alır, buraların turizme kazandırılmasını sağlarız.

Silvan Güneş

Biyografi Yazarı

02.07.2021