22 Nisan Uluslararası Toprak Ana Günü

Birleşmiş Milletler tarafından kutlanması kabul edilen dünya günleri arasında belki de yeri en özel olan günlerden biri de 22 Nisan Uluslararası Toprak Ana Günü. Bazı kaynaklar tarafından da Uluslararası Yer günü ya da doğrudan Dünya Günü olarak da geçen Toprak Ana Günü, üzerinde yaşadığımız dünyanın özüne dönük bir farkındalık yaratma amacını taşıyor. İnsanlığın binlerce yıldır üzerinde yaşamını sürdürdüğü ve kendisinin milyarlarca yıllık yaşı olan gezegenimiz Dünya, verimi, hayatı ve canlılığını topraktan alıyor. Yalnızca toprak kelimesinin anlamı olan madde olarak toprak tüm insanlık tarafından yurt, vatan, verim, yuva gibi aidiyet ile sahiplik içeren anlamlar içeriyor. Tam da bu verimlilik ile ait olma – sahip olma fikirlerinin yansımasından dolayı toprak “Ana” kapsayıcılığı ile kadına atfedilen bir değere de sahip. Uluslararası Toprak Ana günü vesilesiyle hem bu günün önemi ve kabul edilişinin hikayesine hem de toprağın yani dünyanın değerine yakından bakalım.

Toprak Ana Günü Nasıl Kabul Edildi?

Birleşmiş Milletler tarafından farklı tarihlerde kabul edilerek üye ülkeler tarafından her yıl düzenli olarak kabul edilen dünya günleri arasında yer alan Uluslararası Toprak Ana günü ne zaman kabul edildi? Öncelikle bir anlam karmaşası yaratmamak için bir parantez açalım. Yine uluslararası bir inisiyatif olan Uluslararası “Slow Food” hareketi, her yıl 10 Aralık tarihini “Terra Madra Day” ismiyle Toprak Ana Günü olarak kutluyor. Bu hareketin topraktan yetişen besinlerle sağlıklı ve doğal beslenme ile yetiştiriciliğe dönük ekolojik ve geleneksel bir anlam taşıyan Toprak Ana Günü, ülkemizde de yine sivil inisiyatiflerce çeşitli etkinliklerle kutlanırken bu yazının konusu olan 22 Nisan Uluslararası Toprak Ana Günü ise ayrı bir dünya günü ve o kutlamalardan farklı bir yerde duruyor. 22 Nisan 1970 tarihinden itibaren ABD’de kutlanan ve 2009 yılında BM tarafından da Dünya Günleri listesine alınan Uluslararası Toprak Ana Günü de ekolojik bir farkındalık temelinde ortaya çıkmıştır. Yani bu yıl, uluslararası anlamda bu özel günün 10. kutlama yılına gelmiş bulunuyoruz. Toprak Ana kavramı ise yalnızca insanların değil tüm canlı türlerinin birlikte yaşadığı yere dönük ortak bir ifade olarak seçilmiştir. Birleşmiş Milletler tarafından bu özel günün amacı ise insanın gelecek nesillerinin ekonomik, sosyal ve çevresel ihtiyaçları ile doğa arasında bir dengenin kurulmasını teşvik olarak tanımlanıyor. Bu özel ve anlamlı günün kutlanması ise BM tarafından yaşam ve sürdürülebilirliği sağlama olarak belirleniyor. Dünya Toprak Ana Günü kutlamasına temel oluşturan belge ise Rio de Janeiro Deklarasyonu. Şimdi 1992 yılındaki Rio Zirvesi’nde kabul edilen bu deklarasyonun genel hatlarını hatırlayalım.

Rio de Janeiro Deklarasyonu

3-14 Haziran 1992 tarihleri arasında Rio de Janeiro’da BM üye ülkelerinin iklim ve çevre yönünden bir araya geldiği konferans olan ve Rio zirvesi olarak bilinen konferansta 27 İlkelik bir sonuç raporu yayınlanmıştır. Toprak Ana Günü kutlamasına giden yolda bir temel oluşturan bu sonuç raporu, aynı zamanda kendisini çevreye duyarlı, doğaya saygılı ya da en geniş anlamla ekolojist olarak tanımlayan herkesin bilmesi gereken bir rehber konumundadır. Bu 27 İlkenin öne çıkardığı fikirler ve kararlar üzerinden bir özet sunmaya çalışalım. İnsanların, hukuki ve bir diğerinin hakkına zarar vermeyecek şekilde devlet ve ülke düzeyinde kendi ihtiyaçları doğrultusunda kalkınma ve gelişim hakları bulunmaktadır. Buna mukabil deklarasyonun 3. İlkesi “Kalkınma hakkı, şimdiki ve gelecek nesillerin kalkınmacı ve çevresel ihtiyaçlarını eşitlikçi bir şekilde karşılamaya yönelik olarak kullanılmalıdır.” der. Dolayısıyla 4. İlkede de buna bağlı olarak kalkınmanın çevresel koruma kalkınma sürecinden ayrı düşünülmemesi gerekliliği vurgulanır. Deklarasyonda kalkınmanın aynı zamanda daha zayıf ülkeleri de göz önüne alarak yapmanın önemi de vurgulanır. Bu noktadan hareketle deklarasyonda ülkelerin ekosistemin sağlığı ve bütünlüğü için ortak bir iş birliğine gitmenin önemi öne çıkarılıyor. Yani, ülkelerin yönetimlerine ekoloji politikalarında diğer ülke devletler ile de birlikte hareket etme sorumluluğu vurgulanıyor. Tam da bu anlayıştan dolayı gelişmiş ülkelere, teknoloji ve finansal kaynaklarından ötürü ilave sorumluluk yüklenmektedir. Son dönemde sıkça duyduğumuz sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir kalkınma kavramları, Rio Deklarasyonu’nda da vurgulandığı şekliyle ekoloji ile ilintili bir konudur. İnsanlar, yaşadıkları alanda kendi hayatları lehine bir takım kalkınma hareketlerine girişebilirler ancak bu hareketler, doğayı tahrip ediyorsa bunlar sürdürülebilir olmaktan çıkar. Deklarasyonda ülke devletlerine sürdürülebilir yani ekoloji ile uyumlu kalkınma hamleleri yapma sorumluluğu verilirken diğer yandan sürdürülemeyen üretim ve tüketim örneklerinin azaltılarak ortadan kaldırılması görevi de verilmiştir. BM üyesi olup bu deklarasyona imza koyan ülkelerin yönetimlerinin bu fikre bağlı politika üretmesi hem maddi hem manevi olarak zorunludur. Deklarasyonun 20. Maddesinde ise “Kadınların çevresel yönetim ve kalkınmada hayati bir rolü bulunmaktadır. Bu nedenle sürdürülebilir kalkınmayı başarmak için onların tam katılımı gereklidir.” İfadesi yer alır. Aynı şekilde bir diğer ilke maddesi, gençlerin de yaratıcılıkları ile ideallerini sürdürülebilir kalkınma yönünde seferber edilmelidir denilir. Aynı şekilde yerli insanların yani bir toprak üzerinde çok eskiden beri var olan halkların doğa ile ilgili bilgi ve pratiklerinden dolayı bu sürece önemli katkı sunacakları vurgulanmış, buna mukabil devletlerin onların kimliklerini, kültürlerini ve çıkarlarını kabul ederek desteklemesi gerekliliği yazılmıştır. “Devletler bütün çevresel ihtilaflarını barışçıl şekilde ve Birleşik Milletler Tüzüğü ile uyum içinde uygun yollarla çözmelidirler” vurgu yapan deklarasyon, tüm ülkeleri çevre ve doğal kaynakları koruma yönünden iş birliğine çağırmaktadır.

Uluslararası Toprak Ana Günü 2019

2019 yılı yani bu sene 22 Nisan’da 10. kez kutlanacak olan Dünya günü ya da Toprak Ana Günü gündemine gelince. Birleşmiş Milletler, bu konuda küresel iklim değişikliğine vurgu yapıyor. Yukarıda sözünü ettiğimiz sürdürülebilir kalkınmanın önündeki en büyük tehdit olarak görülen iklim değişikliği hakkında bir farkındalık yaratmayı amaçlayan bu özel günde BM, iklim değişikliğinin gelecek nesilleri doğrudan etkileyen ve sürdürülemez eylemlerden kaynaklanan dengesizliklerden biri olduğuna işaret ediyor. Bu anlamda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İklim Değişikliği ile ilgili Paris Anlaşması’nın uygulanmasına yönelik isteği artırmak ve buna uygun hızlandırmak için, 23 Eylül’de yapılacak 2019 İklim Eylemleri Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak. Dünya bizim evimizdir ve her insan nasıl yalnızca kendisine ait olan evin temiz ve güzel olması için çaba harcar ve özen gösterirse herkesin kendisine ait bir evi olması için de herkesin ortak evi olan dünyaya aynı özen ve çabayı göstermesi gerekir. Halklar, ırklar, milletler, uluslar, dinler, diller, cinsiyetler, düşünüşler, tercihler ve yaşam tarzlarının bu birbirinden farklı halinde tüm bu farklılıkların zenginliğinde farklılaşmayıp üzerinde ortaklaşılması gereken ilk şey dünyamızdır. İşte, Toprak Ana da budur. O olmazsa biz de olamayız, hepimizin sağlıklı bir ekosisteme ihtiyacı var. 22 Nisan Uluslararası Dünya Toprak Ana Günü kutlu olsun.  

Kaynaklar http://kumid.net https://www.un.org/ Birleşmiş Milletler Web Sitesi

07.07.2021