Her ne kadar genel olarak müze gezme alışkanlığı olan bir halk olmasak da bu alışkanlığın sürekli bir artış gösterdiğini görebiliyoruz. Alanlarına göre farklılık gösteren müzeler, bazen bir tarih, bazen bir akademik alan bazen de sadece bir coğrafyanın sunumu ya da sanatsal bir sergi minvalinde olabiliyor. Turizmi ve doğasıyla ön plana çıkan Antalya’nın da ziyaret edilmesi gereken birçok müzesi bulunuyor. Değerini hiçbir zaman yitirmeyen ve kültürel – turistik anlamda büyük katkı sağlayan müzelerin Antalya’da öne çıkanlarını hatırlayalım istedik.

Antalya Oyuncak Müzesi

Müze listemize en akla gelen tipte değil, en sıra dışı olandan başlıyoruz. İstanbul’da yazar, şair Sunay Akın tarafından açılan ve ünü tüm Türkiye’ye yayılan Oyuncak Müzesi’nin ikincisi Sunay Akın danışmanlığında 23 Nisan 2011’de Antalya’da açıldı. Sanayi Devrimi sonrası Almanya, İngiltere, İtalya gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra 1950 sonrasında oyuncak üretiminde etkin olan A.B.D ve Japonya üretimi oyuncaklarının yer aldığı müzede 11 salon ve 40 vitrinde yaklaşık 2000 oyuncak ziyaretçilerini bekliyor. Müzede önceden belirlenmiş zamanlarda profesyonel eğitimciler yönetiminde çocuklar için tahta oyuncak boyama, kukla, origami, seramik, uçurtma ve maket uçak yapımı ile drama eğitim ve atölyeleri veriliyor. Oyuncak müzesi, Muratpaşa’da İskele Caddesi’nde.

Behlül Dal Sinema Müzesi

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından, 5 Ekim 2013 tarihinde Sinema Müzesi olarak açılan müze, ismini Antalya’nın simgelerinden Altın Portakal Film Festivali’nin fikir babası Behlül Dal’dan alıyor. Haşim İşcan Mahallesi’nde iki katlı tarihi bir konakta kurulanmüzede, Behlül Dal’ın dokuman ve fotoğraflarından oluşan kişisel koleksiyonu, Altın Portakal Film Festivali’nin tarihine ait filmler ve anılar, ülkemizin sinema tarihine tanıklık eden teknik ekipmanlara kadar birçok ilgi çekici eşya sergileniyor. Behlül Dal Müzesi, sinema müzesi başlığında fazla örneğin bulunmadığı ülkemizde özel bir müze konumunda yer alıyor.

Antalya Atatürk Evi ve Müzesi

Türkiye Cumhuiyet,’nin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyetin ilk yıllarında Antalya’ya yaptığı ziyarette Valilik tarafından tahsis edilerek konakladığı köşk, 1984 yılında Kültür Bakanlığı bünyesinde müze olmak üzere devralınmış ve yeni imar planı sebebiyle yıkılarak yeniden aynısı yapılarak 1986 yılında hizmete açılmıştır. Dikdörtgen planlı, iki katlı, iki cepheli, üzeri kiremit örtülü kırma çatılı taş-tuğla duvarlı olan binanın alt katında, Atatürk'ün Antalya'ya gelişi ile ilgili gazete kupürleri ve resimlerin yer aldığı resim sergisi, Atatürk ve Antalya isimli Atatürk'ün Antalya'yı ziyaretini konu alan belgeselin gösterildiği barkovizyon odası, büro ile girişteki holde yemek odası yer alıyor. Üst katta ise; yatak odası, iki adet çalışma odası ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan günümüze kadar basılan paralar, pullar ve hatıra paraların sergilendiği ayrı bir bölüm bulunuyor. Müzede ayrıca Atatürk’ün şahsi eşyalarının yer aldığı müze odası da var. Tarihe not düşülen özel bir müze olan bu mekan da Muratpaşa Haşim İşcan Mahallesinde.

Antalya Soba Müzesi

Alışık olunmayan, sıra dışı temalı bir müze daha var Antalya’da; Soba müzesi. Müze, Muratpaşa’da tarihi Demirciler – Sobacılar Çarşısı’nda yer alıyor. 2009 yılında yenilenip geleneksel el sanatlarının korunduğu ve yaşatıldığı bir çarşı haline getirilen ve 2013 yılında Türkiye’nin ilk soba müzesi olarak açılan mekan, temasıyla müze kavramına bakışı da değiştiren bir özelliğe sahip. Oyuncak müzesine de imzasını atan Sunay Akın’ın küratörlüğünü yaptığı müzede Akın, en üst katta yer verdiği geçmişe ait soba oyuncakları ile yine farkını göstermiş. Müze, sobaya çok farklı bir bakışla nesnelerin hayatımızdaki yeri ve kendilerine ait tarihselliğini hatırlatıyor..

Kaleiçi Müzesi

Müze ve kültür merkezi projeleriyle gündeme gelen Suna-İnan Kıraç çiftinin isimlerini de verdikleri Kaleiçi Müzesi, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli iki binada yer alıyor. Suna ve İnan Kıraç tarafından satın alınan bu iki bina 1993-1995 yıllarında onarılarak müzeye dönüştürülmüştür. İlk bina, geleneksel dış sofalı, iki katlı Türk evi örneği özelliğinde olurken bina içi, Tekelioğlu Konağı'ndan esinlenerek onarılan ve ahşap çıtalı tavanlar ve kalem işi bezemelerle süslenerek 19. yüzyılın ikinci yarısına özgü Kaleiçi yaşamdan kesitlerin birlikte sunulduğu bir etnografya müzesi olarak düzenlenmiş durumda. Müze bahçesinde yer alan ikinci bina ise, Aya Yorgi adına inşa edildiği bilinen 1863 yılında onarım görmüş bir Ortodoks Kilisesi esasen. Dikdörtgen plânlı, tek hacimli ve üzeri tonoz örtülü yapının iç duvarları da ilk bina gibi kalem işi bezemelerle süslü. Onarım sonrası bir sergi mekânı olarak düzenlenen kilisede Suna-İnan Kıraç koleksiyonuna ait kültür ve sanat eserleri sergilenmekte ve kültürel etkinlikler düzenlenmektedir.

Deniz Biyolojisi Müzesi

Özellerin ve ilklerin şehri Antalya’da yine özel bir müze var sırada; Deniz Biyoloji Müzesi. Türkiye’de deniz denilince akla gelen ilk şehirlerden olan Antalya’ya yakışan müzede çoğunluğu Antalya Körfezi’nden olmak üzere Türkiye’nin faklı denizlerinden yakalanan deniz kaplumbağası, köpekbalığı, sünger, mercanlar, yengeç, ahtapot, denizyıldızı ve birçok deniz canlısı ziyaretçilerle buluşuyor. Kaleiçi Yat Limanı’nda yer alan mekanda 500 çeşit deniz canlısı sergileniyor. Müze, Deniz Biyolojisi ismiyle sıradan akvaryum anlayışı yerine bilimsellikle müzeyi birleştirirken, su altı yaşamı konusunda hem bilgi hem de bilinçlenmeye hizmet ediyor.

Antalya Müzesi

Şehrin gurur kaynağı müzesi Antalya Müzesi merkez Konyaaltı ilçesinde yer alıyor. Müze kendi varlığıyla bile Antalya tarihine katkıda bulunurken, içeriği nedeniyle 1988 yılında “Avrupa Konseyi Yılın Müzesi” ödülüne layık görülmüş. 1922 yılında öğretmen Süleyman Fikri Erten tarafından 1. Dünya savaşından sonra bölgeye gelen işgal güçlerinin yağmasından kurtarılan eserlerin korunması amacıyla kurulup ilk olarak Kaleiçi'nde bulunan Alaaddin Cami'de, daha donra Yivli Cami'de yer alan Müze 1972 yılında bugünkü Konyaaltı’ndaki binasına taşınmış. 14 sergi salonu ile heykel ve değişik eserlerin sergilendiği açık hava galerileri ve bahçeden oluşan mekanda,  Antalya Bölgesinin sınırları içerisinde yer alan üç antik kültür bölgesi Lykia, Pamphylia ve Pisidia'nın önemli bir bölümü yaşatılıyor. Antalya’da yapılan arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılan eserlerin sergilendiği müze, Arkeoloji ve Tarih Müzesi olup aynı zamanda Bölge Müzesi olarak da konumlanıyor ve bu nedenle ismi Antalya şeklinde genel bir ad alıyor.  Müze salonlarında arkeolojik buluntuların kronolojik olarak gösterildiği ve yine uzmanlar tarafından yer ve konularına göre derlendiği şekliyle görmek mümkün. Kültürel yolculuk rotaları çok olan Antalya’da, bu rotaların özeti konumunda olan müze, ziyareti elzem yerlerden.

Kent Müzesi

2018 yılında açılması planlanan bir büyük müze projesi ile listemizi tamamlıyoruz. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Kent Müzesi projesi, Türkiye’nin en büyüğü olma iddiasında. Kapalı bir müze alanı olmaktan çok, çoklu ve bütünlüklü bir kompleks olma iddiasındaki projede yapım çalışmaları devam ediyor. Karaalioğlu Parkı bölgesindeki kent müzesi, kentlilik ve tarih bilincinin geliştirilmesine ve yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Elbette Antalyalılar da bu müzenin açılışını heyecanla beklemekte.

www.delphinhotel.com

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR Güneyde Sessiz ve Huzurlu Bir Kaçamak: Kaş Antalyada Mükemmel Bir Tatil Geçirmek için 5 Sebep Uçansu Şelalesi