Typallia Antik Kenti Likya

Typalia Antik Kenti Antalya merkeze 27 km mesefade Çitdibi Köyü Karabel mevkiinde yer alan bir Likya kentidir. Antik kent “Lykia” ve “Pisidia” arasındaki sınırda yer aldığından, hangi birliğe ait olduğu konusunda arkeologlar arasında tartışmalı bir şehirdir. Kitanaora’dan başlayan ve Kosara üzerinden Trebenda’ya doğru devam eden Antik Roma Yolu üzerinde yer almaktadır. M.Ö. 500 - M.S. 300 arasında üç dönem (Helen Öncesi, Helen ve Roma) varlığını sürdüren ve üç Psidia şehri olan Trebenda, Typallia ve Onobara ile birlikte Termessos ile siyasi birlik oluşturan kent, bir garnizon yerleşkesidir. 1994 yılında Patara’da bulunan ve M.Ö. 41-51 yılları arasında Likya bölgesinin yol sistemini de gösteren  “Stadiasmus Patarensis” (SP) adlı Roma devlet kaydında, Typillia Antik Kenti’nin adının geçmesi, kentle ilgili en önemli belgelerden biridir. (geniş bilgi için bkz. http://blog.delphinhotel.com/patarada-bulunan-i-s-46-yilina-tarihlenen-likya-yol-guzergahi-aniti-stadiasmus-patarensis-tarih-icin-buyuk-bir-yolculuk/

Typallia Antik Kenti’nin adının geçtiği ikinci önemli belge ise St. Mitchell tarafından Bayat Köyü’nde yapılan survey sırasında Termessos ve Isında antik kentleri arasında bulunmuş, İ.Ö 30 yıllarına tarihlenen bir yazıttır. Yazıttın Typallia Komutanı Trokandas için Termessos şehrinin verdiği onur belgesi olduğu anlaşılmaktadır.  Yazıtta Termessos şehriyle siyasi bir birlik oluşturan Typallia şehir devletinin,  Galatlarla Sandaliotlar  (Sandalion halkı) arasındaki savaşta destek sağlamak için askeri birlikler gönderdiği ve başta Trokandas olmak üzere, savaşa katılan Typallialıların bu çalışmaları sırasında büyük yararlılıklar gösterdikleri anlaşılmaktadır. İbaresi yer almaktadır.

Konumu itibariyle kartal yuvasını andıran muhteşem bir manzaraya sahiptir. İlk başlatılan periyodik yüzeysel araştırmalarda dekoratif semerdam biçimli sarkofajlar, hamam yapısı, çok sayıda çiftlik evi, zeytinyağı işlikleri, tarım alanları, kireç taşından yapılmış mezarlar, bazı sur kalıntılarına rastlanmış, kentte herhangi bir arkeoloji kazı yapılmamıştır.

“Lykia’nın dağlık yapısı nedeniyle tarım alanlarının sınırlı olması nedeniyle, kırsal alandaki eğimli yamaçların verimli tarım alanlarına dönüştürülme çabaları, bölgede teras çalışmalarının yapılmasına neden olmuştur. Teraslar sayesinde toprak erozyonu da önlenmiş, yağışlı mevsimler ise suyu tutarak bitkinin gelişip serpilmesinde ihtiyacı olan suyu tutmasında büyük rol oynamıştır. Ksandos, Myros ve Arkanda gibi bölgenin dağlık kıyı şeridini oluşturan kentlerin dağ yamaçlarının büyük oranda teraslama sistemiyle tarım yapıldığına şahit olduğumuz gibi Trebenna teritoryumundaki Kssener ve Belen gibi çiftliklerin hemen yanında bulunan düzlüklerde tarım arazisi olarak kullanılmıştır. Özellikle Trebenna'yı Onobara'ya bağlayan antik yol boyunca basamaklı ve zigzag teraslar göze çarparken, Çandır Vadisi’ndeki Çitdibi ile Gazelin İni Çiftliği arasındaki yamaçlarda yer yer cep teraslara rastlanmıştır.

Teraslarda hangi tür bitkinin yetiştirildiğine yönelik inşa edildiğini anlamak güç olsa da dairesel ya da yarım dairesel, hilal, cep forma sahip bir duvarla teraslanan küçük alanların zeytin, basamaklı terasların ise asma yetiştiriciliği için uygun olduğu düşünülmektedir. Lykia bölgesinin topografyasının iklim, yağış ve yükselti koşulları nedeniyle zeytin ve asma yetiştiriciliğine uygun olması, Geç Klasik Dönemde bölgenin bu teras ve çiftlik evlerinin tarım ve üretimine uygun hale getirilmesi, bölgede başlatılan zeytinyağı ve şarap üretiminin iktisadi önem taşıması, Liykia’nın her dönemde tarımsal üretime bağımlı bir ekonomiye sahip olduğunun göstergesidir.”[1]

Tarımsal faaliyetleri kontrol altında tutan bu çiftlikler mülk gelirlerine ciddi gelirler sağlanmış olmalıdır. Tarımsal bir ekonomiye dayalı olan Lykia kentlerinin teritoryunlarında yeni iskânlar oluşturmaya zorlamış ve kırsaldaki tekil ve imtiyazlı çiftliklerin köy yerleşimine verilmesini tetiklemiştir. Dipsiz, Trebenna kent merkezi, Typalia, Neapolis, Kelbessos, Üçtepeler ve Gedeller'de hem şarap hem de zeytinyağı işlikleri tespit edilmiş ve bu savı destekleyen pek çok tarımsal kalıntı ve yapıya rastlanmıştır. Netice itibariyle Klasik Dönemden başlayan ve Doğu Roma Dönemi’ne değin artarak devam ettiği izlenen üretim süreçleri Lykia uygarlığını Torosların iç kısımlarına kadar kendini sürükleyen bir yayılma politikası güderken, aynı zamanda kıyı kentlerinde çokça yaşanan korsan yağmacılığından kurtulmak için de kendisini korumaya almıştır.”

Lykia'da Bağcılık, Şarapçılık, Zeytin Üreticiliği ve Zeytinyağı Yağımı En Önemli Tarımsal ve Ticari Kalemlerindendir

Lykia’daki bağcılık ve şarap konusunda bilgi veren tek antik kaynak Plinius’un naturalis Historis’sıdır. Plinius, Lykia’da yetişen bir tür üzümün kabız etkisi gösterdiğini[2] belirtirken, Telmessos’ta üretilen şaraptan bahseder.[3] Antik dönmede zeytinyağı ve şarabın üretiminden ziyade bu tarım ürünlerinin kullanımına ilişkin bilgiler ise bizlere şu şekilde ulaşmıştır. Örneğin Nero Dönemi’ne ait olan Andreake Gümrük yazıtı’nda zeytinyağı tekel ürünleri arasında sayılmıştır.[4] Lykia’nın ünlü hayırseveri Opramoas’ın mezar yazıtında, M.S. 141 yılındaki depremin ardından Myra Kenti’ne 12.000 denaria tutarında yağ alımı için bağışta bulunduğu[5] yazmaktadır. Likyalı hayırseverlerin özellikle gymnasion’larda kullanılmak üzere cömertçe zeytinyağı aldıkları veya bağışladıklarına ait yazıtlar bulunmaktadır.[6]

Her Likya, Pisidia, Pamfilya, Kilikya Kentlerinde Görülebilen Şarap ve Zeytinyağı Yapımında Kullanılan işlikler. 

Trebenna'yı Onobara'ya bağlayan antik yol boyunca yoğunlaşan çiftlik evlerinin bazılarında, işlik birimlerinin de yer aldığı görülmüştür. Söz konusu işlikler, Doğu Çiftlik II, Mersincik ve Gedeller çiftlik evlerinde avluda; Kessener, Yalnız Mezar ve Akçınar çiftlik evlerinde ise kapalı mekânlar içindedir. Kessener ve Akçınar çiftlik evlerinde işlik odasında ikişer, diğerlerinde ise birer adet baskı kolu yuvası mevcuttur. Bunların dışında, bağımsız kapalı mekânlarda yer alan işliklere de Trebenna-Onobara yolu üzerinde ve Alakisle de rastlanılır. Tekneleri anakayaya oyulmuş bağımsız işliklerin, çiftlik evlerinin yanında ya da antik dönem teraslarıyla tarıma uygun hale getirilmiş alanlarda yoğunlaştığı görülür.

Patara Danışma ve Halk Meclisi "Gymnasion"da Kullanılmak Üzere Zeytinyağı Almış ve Dönemin Bir Takım Hayırseverleri de Zeytinyağı Bağışlarında Bulunmuşlardır

Patara Danışma ve Halk Meclisi gymnasion’da kullanmak üzere zeytinyağı satın aldıkları, Boubon oğlu hayırsever Molesis oğlu Nearkhos, gymnasiarkhos yaptığı dönemde gymnasion’da bol bol zeytinyağı bağışlamıştir. Artkandalı bir hayırsever gymnasion’da kullanılmak üzere kendinden cömertçe zeytinyağı yardımcı yapmıştır. Rhodaipolis’te ele geçen ve imparator Severus Alexander’ın Rhodiapolislilere gönderdiği mektup[7]ta, Rhodiapolis ve ismi anılmayan kentlerin vergilerini zeytinyağı ile ödediklerini belgelemesi açısından önemlidir.

M.S. 542 Yılında Myralıların Veba'dan Etkilenmesi Üzere Sionlu Nikolaos, Ticaretin Geri Kalmaması İçin Taşradan Buğday, Şarap, Un ve Ahşap Gibi Malzemeleri Alabileceğini 

Doğu Roma Dönemi’ne ait Sionlu Nikolaos’un Vita’sı; M.S. 542 yılında Myra’yı etkileyen veba salgını nedeniyle azizin, Myra ve kıyı yerleşimlerde ticaret yapılmasını önemsemesi sonucunda, kentte yaşayanların buğday, un, şarap ve ahşap gibi taşranın elzem ürünlerini tedarik edebileceklerinden bahseder[8]. Bu bilgiler kent ve taşranın birbirlerine olan bağımlılığını açıkça gösterirken[9], M.S. VI. yüzyılda Myra teritoryumundaki tarımsal üretimin varlığını belgelemesi açısından önemlidir. Tüm bu bilgilerden hareketle görülüyor ki, Typalia Antik Kenti’ne kadar ulaşan ve bu kadar derin iç bölgelere kadar ulaşımın sağlanması için yapılan Roma Yolları, bu hem bu bölgede tarımın hem de kolay ulaşımın sağlanması için kurulan ekonomik bir siyasetin önemli bir parçasıydılar.

Dağlık Yerlerde Kurulan Şehirler Hem Garnizon Görevini Görüyorlar Hem de Bölgenin Tarımsal İhtiyacını Karşılarken, Bunun Üstüne Ticaret Dahi Yapıyorlardı. Bu Kentlerin Bir Çoğu Yiyecek Hangarı Olarak da Kullanılmıştır.

“Typallia şehir devletinin,  Galatlarla Sandaliotlar  (Sandalion halkı) arasındaki savaşta destek sağlamak için askeri birlikler gönderdiği ve başta Trokandas olmak üzere, savaşa katılan Typallialıların bu çalışmaları sırasında büyük yararlılıklar gösterdikleri” ibaresinin yer alması, bu tarım alanlarını koruma için yine Torosların iç kısımlarına kurulan garnizon şehirlerinin bölgedeki siyasi ve ekonomik güveni sağladığı savını ortaya atmamıza bir gerekçe gösterilebilir. Typallia Antik Kenti’nin tüm bu tarım arazilerine kuş bakışı bir konumda olması ve oluşabilecek herhangi bir saldırı sonucunda, yukarıdan aşağıya anında bir müdahaleyle galip gelinebileceği anlayışına sahip oldukları düşüncesi kanımca şahsi bir fikir olsa da bu düşüncemi; Typallia Antik Kenti’nden daha aşağıda yer alan kentlerin ve çiftlik evlerinin, güçlü korunaklı gözetleme kulelerine sahip olmaları, bunların her birbirinin bir tepeden başka bir tepeye birbirlerini anında haberdar edip kolay bağlantı kurarak kentler arasında birlik oluşturmaya yönelik bir ağın kurulmuş olması gerçeğine dayandırıyorum.

Antik şehrin yer aldığı havzanın bitki ve hayvan (flor ve fauna) çeşitliliği dikkat çekicidir. Kızılçam, meşe, ardıç, selvi, köknar, ladin, sedir ormanlarına rastlanmakta ve meşesi, katırtırnağı, karaçalı, zeytin, hayıs, ayı fındığı, çitlembik gibi maki çeşitleri bulunmaktadır. Bölgede 64 familyaya ait 219 tür arasında 39 kuş familyasına ait 141 tür kuş çeşidi tespit edilmiştir. Kartal, arı şahini, çaylak, atmaca, doğan gibi yırtıcı kuşlara da ev sahipliği yapan bölgede 20 tür sürüngen, 4 tür amfibi, 11 tür memeli hayvan belirlenmiştir.

Silvan Güneş

Biyografi Yazarı

Yol güzergahı boyunca genel görüntüler...

Alıntı & Kaynak & Fotoğraflar

  • ÇEKİRGE, Yavuz, http://www.academia.edu/4787452/Typallia_Antik_Kenti
  • ŞAHİN, Sencer, Mustafa Adak, Likya İncelemeleri, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 2002.
  • ÇEŞİK, Nevzat, VARKIRAN Burhan, Trebenna, Adalya, Antalya 2005.
  • Hellenkemper, Hansgerd – Friendrich Hild, Lykien und Pamphylien, Verlang der Osterreichischen Akademie der Wisswnschafte, Wiev, 2004.
  • ÇIĞIR, Derya, Antik Kaynaklarda Lykia ve Likyalılar, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Fakültesi, İstanbul, 2003.
  • ÖZSAİT, Sencer, Pisidia Tarihi, İstanbul Üniversitesi Yayınları, Cilt I-II İlkçağ 1980, Helenistik ve Roma Dönemi 1985.
  • https://likyayolurehberi.com/21Gun.html

*https://www.academia.edu/5248196/Lykia_Yerle%C5%9Fim_Co%C4%9Frafyas%C4%B1_nda_Yeni_Lokalizasyonlar s. 66-67.

https://www.google.com/search?safe=active&rlz=1C1CHZL_trTR759TR759&biw=1366&bih=657&tbm=isch&sa=1&ei=eFoVXMXtCYSesAG9xJvwDg&q=typallia+antik+kenti+manzara&oq=typallia+antik+kenti+manzara&gs_l=img.3...2070.3211..3469...0.0..0.145.567.0j4......1....1..gws-wiz-img.zJopTSlPqsE#imgdii=01tdISaKEhu76M:&imgrc=ZYk9hz-jjwrppM:

http://fairycrab.blogspot.com/2016/06/likya-yurumeleri-konyaalt-sarcnar.html

[1]https://www.academia.edu/37141866/LYK%C4%B0ADA_ZEYT%C4%B0NYA%C4%9EI_VE_%C5%9EARAP_%C3%9CRET%C4%B0M%C4%B0_%C3%9CZER%C4%B0NE_B%C4%B0R_%C3%96N_DE%C4%9EERLEND%C4%B0RME_A_PRELIMINARY_EVALUATION_ON_OLIVE_OIL_AND_WINE_PRODUCTION_IN_ANCIENT_LYCIA

[2] Platinius nat XIV. 22.

[3] Platinius nat XIV. 9.

[4] Takmer 2008, 127.

[5] Arca, 2002, 83, 86.

[6] Arca 2001, 31, 45, 62.

[7] 2008 yılında bulunan ve B. İplikçioğlu tarafından deşifre edilerek yayına hazırlanan bir çalışmadan.

[8] Sevcenko 1984, 83, 89.

[9] Foss 1994, 23.

14.06.2021