1972 yılında jeolog Dr. Temuçin Aygen tarafından keşfedilen Mavi Mağara Antalya’nın Kaş ilçesinde yer alıyor. Dünyada az sayıda örneği bulunan bu mağara Kaş- Kalkan arası deniz kıyısında Kaputaş plajı yakınlarındadır. Kaş’a 18 km, Kalkan’a ise 6 km uzaklıktadır. Mavi mağaranın bulunduğu Kalkan; temizliği ve güzelliği ile mavi bayrak ödülüne layık görülmüştür. Eski adı Kalamaki olan Kalkan dik bir yamacın üzerine kurulmuştur. Beyaz boyalı evleriyle meşhurdur ve ekonomisi turizm, tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yıllar boyu birçok medeniyetin hâkim olduğu bölgede Romalıların, Hellenistik Krallıkların ve Anadolu Selçukluları’nın izleri görülmektedir. Her sene ağırladığı binlerce turist ile Kaş’ı Kaş yapan ve doğal kimliğini saklayan en önemli seyahat duraklarından biridir. Bunlardan biri olan Kaş’ın güneyinde kalan bu mağara adalılar için tanrıdan gelen bir hediye olarak görülüyor.

İsmini, dış kısmındaki denizden içeri giren güneş ışığının dar açıyla suya yansıma yaparak oluşan mavi ışıktan alır. Farklı odacıkları ve kanalları olan iç ve dış kısım şeklinde ikiye ayrılır. Çok fazla büyük olmayan mağaranın boyutları 50 metre uzunluğunda, 40 metre genişliğinde ve 15 metre yüksekliğindedir. Birden fazla nedenle oluşan bu mağara insanı kendine ve doğanın muhteşemliğine bir kez daha hayran bırakmayı başarıyor. Gelip görenlerin ayrılmak istemeyeceği bir varış yeri haline geliyor.

Buraya gelecek ve gelmek isteyenlere duyuralım; mağaraya ulaşmak oldukça kolay ve çeşitli alternatifleri bulunmakta. Meis limanından kalkan küçük motorlu teknelerle 15 dakikalık sürüş mesafesinden mavi mağaraya ulaşabilirsiniz. Tekne turlarına maksimum 6 kişi katılabiliyorsunuz ve toplamda 45 dakikalık bir süresi var. Diğer yandan Kaş merkezden gün içinde yapılan çeşitli turlara katılıp buraya ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda mağara dışındaki diğer doğal güzellikleri de keşfedebilirsiniz. Hatta uygun bir konumdaysanız yüzerek bile ulaşabilirsiniz. Lakin geldiğiniz saate dikkat edin çünkü mavi mağara sadece sabahtan öğlene kadar güneş ışığı aldığından bu vakitler dışında ziyaret edilmesini tavsiye etmiyoruz. Ayrıca mağaranın iç kısımları ışık almadığından karanlıktır. Mağaranın çok büyük olmayışından size sunulan tekneler aracılığıyla karanlık kısımlar hariç içerisini gezmek oldukça kolaylaşıyor. Ayrıca mağaraya giriş ücreti de bulunmamaktadır.

Küçük bir mağara olduğundan mağaranın bir metreyi geçmeyen girişinden geçerken kaptanın söylediği anda teknede yere oturuyorsunuz. Gözlerinizi kapatıp bir anda o küçük mağara kapısından geçip kendinizi peri masallarındaki mağaraları andıran büyüleyici masmavi, yüksek, geniş ve ferah bir mağaranın içinde buluyorsunuz. Heyecan verici bir giriş olsa da suyun dinginliği sizlere de yansıyor ve huzur buluyorsunuz. Kaptanların dediklerine göre bu mağara geçmiş yıllarda foklara ev sahipliği yapmıştır. Eğer nisan veya mayıs ayında ziyaret ederseniz foklarla karşılaşma olasılığınız çok yüksek. Burada yüzmek kadar heyecan verici bir diğer alternatif ise dalış yapmaktır. Mavi Mağara dalış yapmak isteyenler için de doğa harikası muhteşem bir fırsat. Profesyonel ve amatör dalış ekipleri mağaranın dış kısmında çeşitli çalışmalar yapıp dalış yapmak isteyen misafirlerine yardımcı olmaktadır. Suyun altı üstünden daha berrak ve güzel olduğundan tüplü dalış için çok ideal bir yerdir. Dalış esnasında değişik su canlılarından mercan ve karides sürüleriyle karşılaşmanız olasılık dâhilindedir. Ayrıca buraya kadar gelmişken Akdeniz’in tadını çıkarıp görülmeye değer yerlerden bir tanesi olan Kabak Koyuna da uğramalısınız.